Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.0
ephedra
ephedra
@ephedra
11 okur puanı
Ağustos 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Çok uzun zamandır çevirisini bekledigim bir kitaptı. Artık beklemekten vazgeçip orijinal dilde sipariş verecekken türkçe baskısını görmek tabiri caizse beni havalara uçurdu. Hemen gidip aldım ve bir oturuşta bitirdim.
Kitap için ne desem az kalacak gibi hissediyorum. Zaten romantik komedi olması, sahte bir ilişkiyi konu alması, erkeğin aşırı huysuz bir karakter olarak betimlenirken kadının tatlış halleri bana okuduğum kitaptan kesinlikle keyif alacağımı işaret ediyordu. Ama kitapta her bölümün başındaki hipotezler, bilimsel örneklerle süslenen anlatım özetle akademik dünyada geçen bu aşk hikayesi eni benden aldı diyebilirim.
Kitabı tavsiye etme kısmına gelince söyleyebileceğim çok şey yok. Bu kitap çok spesifik bir tarza hitap ediyor bence. Ama yazarın anlatımı okumayı çok kolaylaştırıyor. Romantik komedi ve akademik dünyanın iç içe geçtiği bir hikaye ancak bu kadar güzel bir şekilde anlatılabilirdi. Bu açıdan yazarı takibe aldığımı belirtmek isterim. Zaten kendisi de bir bilim insanı imiş.
Özetle sahteden gerçeğe dönen ilişkiler, günlük hayatımızdan karakterler, bilim, deneyler ve akademik dünyanın zorluklarına bir şans vermek isterseniz Aşk Hipotezi tam size göre!
Olsun da Geç Olsun
Yerdeniz serisinin en en en etkileyici kitabıydı benim için. Atuan Mezarları'nın sonunda bu hikaye böyle yarım kalmamalıydı diye düşünmüş tıpkı Tenar gibi Ged'in onu bırakıp gidişine karşı hayal kırıklığı hissetmiştim. 25 yıl sonra olsa da kavuşmalarını en güzel yazarın kendi tabiri özetliyor: Olsun da geç olsun!
Bu kavuşmaya en çok katkısı olan da tabii ki Tenar... Tenar'ı çocukluğundan beri tanıyan okuyucu olarak hiç şaşırmıyorsunuz yaptığı şeylere. Hikaye öyle kurgulanmış ki zaten Tenar da büyüyünce tam olarak böyle bir kadına dönüşürdü diyorsunuz. Bu kesinlikle yazarın başarısı...
Ged ise bu kitapta yine inişleri ve çıkışları olan bir akışta ilerliyor. En sevdiğim kısımları büyücülük kimliğinden sıyrılarak yeni benliğini keşfettikten sonrasıydı şüphesiz . Keçilerle geçirdiği birkaç aydan ve içsel bir çözümlemeden sonra tam bir aşk adamına dönüşen Ged'i okurken gözlerimden kalpler fışkırdı.
Hikayede o kadar çok nokta var ki hoşuma giden elimden gelse tüm kitabı yazacağım buraya. O yüzden en iyisi siz bu kitabı ve serisini hiç geciktirmeden okuyun.
Yeni Bir Dünya
Elinize aldığınız gibi bitirebileceğiniz bir kitap hissi verse de sindirerek okumak için en azından iki güne ihtiyacınız olduğunu düşünüyorum. Ged'in ilk başlarda aptallıklarına çok kızsam da sonradan korkusunun üzerine gitmesine hayran kaldım. Tam bir baş kahraman değil, kesinlikle değil. Bazen sizi delirtecek şeyler yapıyor ama büyüyor, hatasını anlıyor ve gelişiyor. Bu yönden kurgusunu çok beğendim.
Başından sonuna bir yolculuk hikâyesi kitap bana kalırsa... Karakterin gezileri olsun, gölge ile kovalamacası olsun, ilk ustasına dönmesi olsun hepsi bir yolculuk. Büyü ile örülmüş yeni bir dünyada yol alıyorsunuz ve kendinizi sık sık haritaya bakarken buluyorsunuz. Yazarın yeni dünyalar ve isimler yaratmadaki başarısını "Mülksüzler" kitabından deneyimlemiştim ama yine de hayran kaldım.
Özetle; ucundan kıyısından bile olsa fantastik eserler ilginizi çekiyorsa kesinlikle okumalısınız. Uzun zamandır okuma listemdeydi fakat başka kitaplara dalıp gittiğim için unutmuşum. Keşke daha önce okusaydım diye hayıflandım. Şimdi hiç vakit kaybetmeden serinin diğer kitabına başlayacağım.
Okur Takip Önerileri
Iyileşmek
Bir oturuşta bitirdiğim en uzun kitap oldu sanırım. Adını çokça duyduğum bir yazar olmasına rağmen ilk kez bu kitabını okudum. İçimden bir ses sıkı bir Kristin Hannah takipçisi olacağımı söylüyor. "Evden Çok Uzakta" öncelikle beni hikayesi ile çekti. Uzun yıllardır birlikte olan ama evliliklerinde çatlaklar olan bir çift görüyoruz kitabın başında. İlk sayfalarda Michael'a çok kızdım, karısını bu kadar yalnız bırakması, savaşa gönderme şekli, Jolene Irak'ta iken bile sürdürdüğü küslük... Gerçi bu sonuncusunda Jolene'de de hata var. Zaten kitabın sonlarına doğru taraf değiştirmeye başlıyorsunuz. Bu da yazarın başarısı sanırım. Karakterlerin gelişimini net bir şekilde aktarabiliyor.
Kitabı okurken en çok Jolene ne zaman tekrar kocasına güvenebilecek diye ağladım durdum. Beklediğim anı 347. sayfada buldum. Sanırım o sayfanın başındaki diyaloğu açıp açıp tekrar okuyacağım.
Özetle bu bir iyileşme kitabı. Karı-koca ilişkisinin iyileşmesi, uzuv kaybının iyileşmesi, travma sonrası stres bozukluğunun iyileşmesi, bir kaybın sonrasındaki iyileşme... Liste uzar gider.
En iyisi bir alıntı ile bitirelim:
"Seni seviyorum Jo," dedi basitçe ama böylesine bir ifadenin asla basit olamayacağını ikisi de biliyordu."
Sevgiyi anlamak
Bende inanılmaz bir iz bıraktı. Okumaya başlamadan önce hikayeyi biliyordum fakat bu kadar etkileyici bir anlatım beklemiyordum. Yazarın mitolojiden nispeten silik bir karakteri seçerek olayları onun gözünden anlatması asıl silahı. Çok uzun süre Akhilleus ve Patraklos arasındaki sevginin etkisinden çıkamadım. Aşka yepyeni bir bakış açısı kazandıran bu kitap mutlaka okunmalı. İnsanların ne dediğine aldırmadan o duyguları hissedenlerin gözünden görebilmek için bile okunur.
