Epiktetos şöyle sorar:
Başımızın ağrıdığı söylendiğinde sinirlenmememiz, ama yanlış akıl yürütüğümüz yada yanlış tercihte bulunduğumuz söylendiğinde sinirlenmemiz niye¿?
Dövüş Kulübü isimli filmde şöyle bir konuşma geçer: " Seni
sen yapan ne işin ne de bankadaki parandır. Sen ne altındaki
araba ne de cüzdanındaki parasın." Dostumuz Epiktetos bu filmi
izlemiş ya da kitabını okumuş olamayacağına göre 90'lı yıllarda
yaygın olarak görülen tüketim yatkınlığının kökenleri Antik Roma
zamanlarına dayanıyor diyebiliriz
Bugün güzel görünüyor olabilirsin. Ama bu güzellik saatlerce
ve takıntılı bir şekilde ayna karşısında kalmanın bir sonucuysa
Stoacılar sana şu soruyu soracaktır: Gerçekten de güzel misin?
Yoğun çalışmalar sonucunda elde edilen iyi bir vücut takdir edilesidir. Ama sadece insanları etkilemek için yapılan vücut takdir
edilesi değildir.
Stoacıların ısrarla düşünmemizi istediği şey budur. Güzel
şeyler çaba, eylem ve tercihlerimizin sonucu olarak ortaya çıkar.
Efendisinin bacaklarına vurarak ona kötü muamele ettiği bir gün, Epiktetos ona şöyle der: "Biraz daha devam edersen, kırarsın." Filozof haklı çıkar ve şöyle der: "Gördün mü, ben sana demiştim."
Asla bir şey hakkında 'onu kaybettim' gibi bir şey söyleme, 'iade ettim' de. Çocuğun mu öldü? İade edilmiştir. Karın mı öldü? İade edilmistir.
Epiktetos
Epiktetos kendini sorgulayan kişilerin insana ilişkin gerçek duyguları göreceğini söylemek ister. Böyle biri başka insanların tutkulu davranışlarına yerine göre katlanacak yerine göre onları hoş görecek yerine göre de onlardan uzak duracakhr.
Aceleye getirilmiş hazları değil, sabır dolu tatminkarlığı seçin. Bir şey size anlık haz mı getirecek yoksa gerçek ve uzun süreli bir tatmin mi sağlayacak? Ucuz heyecanlar ile anlamlı ve uzun süreli ödülleri ayırt etmeyi öğrendiğinizde yaşam kaliteniz değişecektir.
- Epiktetos
Dar kafalı insanlar bir talihsizlikle karşılaştıklarında alışkanlıkla başkalarını suçlarlar. Ortalama insanlar kendilerini suçlarlar. Bilgelik yaşamına kendini adamış olan insanlar bir şeyi veya başka birisini ani ve mantıksız bir güdüyle suçlamanın aptallık olduğunu, suçlamanın gerek başkalarına gerekse kendilerine hiçbir şey kazandırmadığını anlarlar
Sende "Benim" diyebileceğin hiçbir şey yoktur. Sana her şeyi veren, bunları senden geri alıyorsa ona mukavemet etme! Mukavemet edersen yalnızca deli değil, aynı zamanda nankör ve haksızsın.
Dindarlığınız mutaasıplığa dönüşmesin. Can u gönülden yaptığınız perhizlerde ve bedenî talimlerde fevkaladeliğe uzanmayın. Bunları övgü ve gösteriş için yapmayın.
“Sizi siz yapan bedeniniz ya da saçlarınız değil, bunlar hakkında doğru kararlar almanızı sağlayan kapasitenizdir. Kararlarınız güzelse siz de güzel olursunuz.”
-Epiktetos