Sokrates'in Savunması
Sokrates, kendini savunmak için hazır olması gerektiğini söyleyen birine; - Yaşamımın bu savunma için baştan sona bir hazırlık olduğunu bilmiyor musun? - Ne tür bir hazırlık? - Neyin kendi hükmüm altında olduğunu gördüm. - Ne yaptın bunu görünce? - Ne insanların içindeyken ne de kendi başımayken hiçbir adaletsizlikte bulunmadım.
İyi eğitim almamış ve zayıf kimselerce elde edilen her türlü kabiliyet, sonuç olarak o kimseye gereksiz bir kibir ve şişirilmiş bir hava katar.
Reklam
. Doğa insanlara bir dil ama iki kulak vermiş ki, başkalarından konuştuğumuzun iki katını duyabilelim. . . .
. Bir salyangozun iyiliğinin kabuğunda bulunması pek olası değildir; peki bir insanın iyiliğinin olması muhtemel midir? . . .
413 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Eserin çevirisi maalesef bolca yazım yanlışı ve anlatım bozukluğu içermekte. Çeviride artık kullanılmayan ve Türkçe karşılığı kolaylıkla bulunabilecek eski kelimeler sıklıkla kullanılmış. Bir diğer husus ise çevirinin eserin orijinal dilinden değil, İngilizce çevirisinden yapılmış oluşu. Tüm bu hususların okuma zevkini düşürdüğü yönündeki kanaatimi okumayı düşünen okurlarla paylaşma mecburiyeti hissettim.
Söylevler
SöylevlerEpiktetos · Şule Yayınları · 2019232 okunma
Gücendiğim ya da gücendirdiğim insanlara karşı, onlar yeniden barışmak istediklerinde sakinleşmeyi ve onları kolaylıkla affetmeye hazır olmayı; çok dikkatli ve titizlikle okumayı, kendi yüzeysel düşüncelerimle tatmin olmamayı ya da başkalarının sıradan görüşlerini hemen kabul etmemeyi; beni kendi kopyalarıyla tanıştıran Epiktetos'un Söylevler'iyle yüzleşmeyi öğrendim.
Reklam
Sokrates'in bize nasihatini hatırlayalım: "Sorgulanmamış hayatı yaşamayınız!
İnsanların iki şeyden uzak durmaları gerekir: Kibir ve özgüvensizlik. Kibirli insan hiçbir konuda bir eksiğinin olmadığını düşünürken; özgüveni eksik olan kişi de yaptığı hiçbir şeyi asla doğru yapamayacağını ve sonunda mutlu olamayacağını.
O halde sahip olduklarınız hür değil; tutsak şeylerdir.
Fıtrat
Bir taşın tabiatı bellidir. Onu dilediğiniz kadar yükseğe fırlatın; eninde sonunda yere dönecektir. Aynı bu şekilde tabiatında iyilik ve doğruluk bulunan kimseleri de istediğiniz kadar caydırmaya çalışın, sonunda yine gelip iyiliğin kapısında duracaklardır.
Reklam
Birçoğumuz bedenlerimizin ölmesinden korkarız ve bu felaketi geciktirmek için türlü çarelere başvururuz. Ancak ruhumuzun ölümü bizi hiç de tedirgin etmez. Oysa ruh düşündüğümüz kadar basit değildir.
…çok dikkatli ve titizlikle okumayı, kendi yüzeysel düşüncelerimle tatmin olmamayı ya da başkalarının sıradan görüşlerini hemen kabul etmemeyi; beni kendi kopyalarıyla tanıştıran Epiktetos'un Söylevler'iyle yüzleşmeyi öğrendim.
Sayfa 2 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları (s.2-3)Kitabı okudu
Kinik nasıl davranmıştı hatırlıyor musunuz? Tanrı ma bir asa hediye etmişti ve o, elinde bu asayla dolaşıp şunu de mekteydi: "Ey insanlar! Huzuru, mutluluğu ve süküneti yan lış yerlerde aramaktasınız. Bana bakın, ben size Tanrı tarafım dan gönderilmiş bir misalim. Ne yerim var ne yurdum. Ne malım var ne makamım. Evli değilim; çocuklarım da yok. Başımı sokacağım sıcak bir yuvam bile yok. Ama bakın ve görün ki son derece sıhhatliyim ve huzurum da yerinde! İyi bakın bana ve dilediğinizi sorun. Eğer bana inanıyorsanız si ze anlatacaklarımı iyi dinleyin ve onları hayatlarınıza tatbik edin!" İşte onun bu söylemleri, asaletinden geliyordu. O, Zeus'un varlığının en büyük delillerinden biriydi. Unutmayın ki gördüğümüz her şey, Zeus tarafından bize bir delil olarak gönderilmiştir.
Sayfa 392
Şu hususa diğer insanlar daha fazla olmak kaydıyla sizlerin dikkat etmesi gerekir: Yakınınızda bulunan insanlara kuracağınız beşerî ilişkilerde onlara çok sıkı bağlanıp davranışlarınızın onlarınkiler gibi olmaması... Böyle olduğu takdirde sonuçları telafi etmek sizin için ağır olacaktır.
Sayfa 363
"Peki, bir kale nasıl yok edilebilir?" Ne kılıçla ne de ateşle! Fikirler bir kaleyi mağlup edebilirsiniz anca! Şehri yöneten kaleyi mağlup etseniz bile bir kadına ya da ateşli bir hastalığa mağlup olabilirsiniz. Önemli olan gördüğümüz somut kaleler değil; iç dünyamıza dikilip bizi yönlendiren kaleleri yıkabiliyorsak gerçekten bir galibiyetten söz edebiliriz. Nedir bu kaleler: mal, mülk, kadın, çocuk, makam, mevki sevdası... Bilinmesi gereken, bunların gerçekte bize ait olup olmadığıdır. Önce kendi içimizdeki muhafızları alt edebilmeliyiz ki sıra dışarıdakilere gelsin.
Sayfa 360
1.354 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.