Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Nöroloji Kayıp Zamanın İzinde
Penfield'in ortaya koyduğu gibi, bu tür epileptik halüsinasyonlar veya rüyalar asla fantezi değildir. Bunlar daima yaşanan ilk deneyime eşlik eden duygularla birlikte uyanan son derece kesin ve canlı anılardır. Bunların sıra dışı ve tutarlı ayrıntılarının, korteksin uyarıldığı her seferde zihinde canlanması ve bunun sıradan bir hafızanın geçmişi hatırlamasından öte bir şey olması, Penfield'in her yaşam deneyiminin kaydının beyinde mükemmelen tutulduğu ve tüm bilinç akışının beyinde tamamen korunduğu yolundaki görüşünü doğrular niteliktedir. Ayrıca Penfield bu kayıtların, gerek yaşamın sıradan ihtiyaçları ve şartları, gerekse bir epileptik veya elektriksel uyarımın sıra dışı şartları sonucunda her zaman zihinde yeniden uyanabileceği kanısına varmıştı. Yeniden uyanan anılar ve görüntülerin bu denli çeşitli ve "absürd" olması, Penfield'i, bu anıların özünde anlamsız ve gelişigüzel olduğu fikrine sevk etmişti.
Sayfa 162Kitabı okudu
Ara sıra epileptik auralar yaşan Dostoyevsky söyle der;
"Bazen sonsuz uyumun varlığını hissedebildiginiz beş altı saniyelik zaman dilimleri olur.. Bu anların yaşattığı en kötü şey ise, ürkütücü bir berraklık ve esrime duygusudur. Eğer bu durum beş saniyeden fazla sürerse ruh buna katlanamaz ve uçup gider. Bu beş saniye içinde tüm varlığımı bütünüyle yaşar, gerekirse bunun için hayatımı bile veririm. Üstüne üstlük büyük bir bedel de ödemis olduğumu düşünmeden..."
Sayfa 191
Reklam
Zaman zaman mest edici epileptik deneyimler yaşayan Dostoyevski bunlara müthiş anlamlar atfediyordu: Bazen sonsuz uyumun varlığını hissedebildiğimiz beş altı saniyelik zaman dilimleri olur…Bu beş saniye içinde tüm insani varoluşu sonuna kadar yaşıyorum; bunun için gerekirse bütün hayatımı feda edebilirim, üstelik fazla bir bedel ödemiş olduğumu da düşünmeden.
“Luna, Romalıların Ay tanrıçasıdır. Hattâ, Latin dillerinde aya hâlâ luna ismi verilmektedir. Eskiden özellikle ay başlarında veya ay tutulmalarında sıklaştığı zannedilen epileptik nöbetler nedeni ile -ve belki de aynı periodisiteyi ifade etmesi nedeni ile- gerek epileptiklere ve gerekse periodik epizodlar ile seyreden akıl hastalarına lunatik adı verilmiştir.”
Ara sıra epileptik auralar yaşayan Dostoyevski bunlara uygun tarihi paralellikler bulur ve bunlara önemli anlamlar atfeder; "Sadece 'an'lar vardır ve bu anlar sonsuz uyumu hissedebildiğiniz beş altı saniyelik zaman dilimleridir... Bu anların yaşattığı en kötü şey ise, ürkütücü bir berraklık ve esrime duygusudur. Eğer bu durum beş saniyeden fazla sürerse ruh buna katlanamaz ve uçup gider."
"kutsal hastalık"
ELEKTROKONVÜLZİF TEDAVİ, psikiyatrinin en tartışmalı teda­vilerinden biridir. Artık daha az kullanılmakla birlikte bazı ağır depresyon vakalarında hala tavsiye edilmektedir. Bilinci yerinde olmayan hastanın şakaklarına elektrik uygulanarak epileptik nöbet uyarılır; tıbbi tedavi olarak dramatik, hatta kimilerine göre ürkütücü bir fikirdir. Sara krizleri yıllar yılı vücuttaki bir dönüşümün habercisi olarak düşünülmüş, hatta eski Yunanlar tarafından, insan dünyasıyla ruhlar alemi ara­sında kurulan doğrudan iletişimin kanıtı olduğu düşüncesiyle "Kutsal Hastalık" olarak adlandırılmıştır.
Reklam
Kendiliğinden olmayan, sonradan dış etkenlerle ortaya çıkarılan hatıraların çoğu bir déjà vu hissiyle birlikte gelir ve Jacksoniyen bir ifadeyle bir "çifte bilinç" oluşur. Bu durum daha çok migren ataklarında, hipnotik veya psikotik durumlarda yaşanan epileptik nöbetler sırasında meydana gelir. Aslında, daha az yoğunlukta ve sıklıkta olsa da, hepimiz böyle bir durumu zaman zaman yaşarız. Özellikle bazı kelimelerin, seslerin, görüntülerin ve özellikle de kokuların güçlü bir uyandırıcı etkisi olduğundan, bu süreci başlatmada etkili olurlar. Zutt, bir vakasını anlattığı makalesinde anıların birdenbire uyanması halini okülojirik bir kriz olarak yorumlamış ve şu ifadeyi kullanmıştır: "Aniden binlerce anı üşüştü beynine." Penfield ve Perot beyin kabuğunun, epileptojenik noktalarını uyararak stereotipik çağrışımları ortaya çıkarabiliyorlardı. Bu deneyimlerinden sonra bu hastalarda doğal veya yapay yollardan ortaya çıkan/çıkarılan nöbetlerin, beynin "fosilleşmiş bellek dizgelerini" (fossilized memory sequences) uyandırdığını öne sürmüşlerdir.
Bölüm 16: Kontrolsüz NolstaljiKitabı okudu
Örneğin, anne babada da görülen bazı marazi özelliklerin kalıtım yoluyla geçtiğini varsayarız. Epileptik bir annenin çocuğundaki epilepsinin acayip bir mutasyon olduğunu dü­şünmek aklımıza bile gelmez. Kuşaktan kuşağa aktarılan yetenekler için de geçerlidir bu.
1935 yılında Egas moniz adındaki bir Portekizli nörolog, anksiyete, paranoya, şizofreni, bipolar hastalığın cerrahi yöntemle tedavisi konusundaki çalışması ile Nobel aldı. Moniz tekniği Amerika'da lobotomi olarak adlandırıldı. New York Times moniz'i "insan beyninin Cesur Kaşifi" olarak selamladı. Sonraki 30 yılda, yarısı ABD'de olmak üzere, dünyada yapılan 40 bin lobotomiden sonra bu yöntemin hiçbir şeyi tedavi etmediği gibi, hafıza kaybına, epileptik Krizlere ve bazen de öldürücü kanamalara yol açtığı görüldü.
376 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Selamlar ben leyla bu kitabı okur okumaz yorumlasaydım daha coşkulu ve detaylı bir inceleme yazabilirdim o yüzden şimdi yazacağım yorumun boynu kitabı yeteri kadar övemeyeceğim için biraz boynu bükük kalacak... Epilepsi hastalığının bir aile üzerinde bıraktığı yıkımı anlatıyor. 60'lı yılların ortalarında ailenin en büyük çocuğu olan Jean-Christophe yedi yaşındayken epilepsi nöbetleri başlamıştır. Küçük kardeş Fafou'nun gözünden okuduğumuz olaylar hastalığın pençesinde boğuşan abisinin peşinde çaresiz bir ailenin çırpınışlarını okuyoruz. O zamanlar tedavisi olmayan dermansız bir hastalığa çare arama umuduyla şarlatanların ve doktorların olmadık deneysel tedavilerinin peşinde çaresiz ailenin ailenin Fafou'nun muhteşem hayalgücü ve çizimlerinin detaylarıyla farklı maceraya çıkıyorsunuz. Abisinin yaşadığı şeyleri anlamdırmaya çalışan , ve o dönemde hayali arkadaşlarına sığınan küçücük bir çocuk. Ancak zamanı geldiğinde onları geride bırakacak kadar her şeyin farkında… Böyle bir hastalıkla yaşamanın ne kadar zor olabileceğini ancak hayal edebilirim. “Eğer bir kamyonun altında kalsaydı ondan kurtulmuş olurduk” diyor abisini çok seven Fafou… ona bu cümleyi söyleten yorgunluk idrak edebildiğimin çok ötesinde… Jean - christophe’un içinde bulunduğu buhranı aslında bazılarımız anlayabilir. Konfor alanından çıkmak istememesi, hastalığını bahane ederek hayatını yaşamayı ertelemesi sanıyorum bazılarımızın çektiği sıkıntılardan. Jean - christophe’u oturduğumuz yerden yargılamak yerden kolaydır doğrudur fakat okurken çok fazla ortak nokta keşfedeceğinizden eminim
Epileptik
EpileptikDavid B. · Karakarga · 201725 okunma
Reklam
“Yaşlılar evinde yaşayan, inmeli yaşlı bir kadın olduğumu da biliyorum. Ama yine de İrlanda da yaşayan bir çocukmuşum gibi hissediyorum - annemin kollarını hissediyorum, onu görüyorum, şarkı söyleyen sesini işitiyorum." Penfield'in ortaya çıkardığı üzere, bu tip epileptik halüsinasyonlar veya rüyalar asla uydurulmuş fanteziler değillerdir: bunlar zamanında yaşandıkları duygularla birlikte uyanan canlı ve tıpatıp aynı yaşantılardır. Bu halüsinasyon veya rüyalardaki olağanüstü ve tutarlı detayların, korteksin uyarıldığı her seferde ortaya çıkması ve bunun sıradan bir belleğin geçmişi hatırlamasından öte bir şey olması, Penfield'in her yaşam deneyiminin kaydının, beyinde mükemmel olarak tutulduğunu, beyinde tüm bilinç akışının tamamıyla korunduğunu düşünmesine sebep olmuştu... Ayrıca Penfield, bu kayıtların, yaşamın bazı sıradan ihtiyaçları gerektirdiğinde veya epileptik ya da elektriksel uyarımların sıradışı şartları sonucunda yeniden uyanabileceği fikrine varmıştı. Yeniden uyanan anılar ve görüntülerin bu kadar çeşitli ve saçma olması Penfield'e böyle hatırlamaların, temelde seçkisiz ve anlamsız olduğu fikrini vermişti.”
Hamilelikte ek takviye
Fetüste nöral tüp defekti riskini azaltmak için gebelik öncesi tüm kadınlara folik asit takviyesi 0,4 mg/gün (400 mcg/gün) dozda verilmelidir. Anti-epileptik ilaç kullanımı olması veya önceki gebeliğinde nöral tüp defekti (NTD) öyküsü olması gibi NTD açısından riskli gruplarda, günlük doz 4mg/gün olacak şekilde artırılmalıdır
SELENE
Luna mitosunu anlatırken, saralılara lunatik adının verildiğinden; bunun da, aylık/devrî olay anlamı nedeniyle saranın periodisite göstermesi özelliğine ilişkin bir adlandırma olduğundan söz etmiştik. Seleniasmus terimi de sara anlamına gelen ve aynı esaslar nedeni ile bu anlamda kullanılan eski bir terimdir. Latince Luna-Ay adının Yunanca karşılığı olan Selene’den türemiş olan seleniasmus terimi, iki atın çektiği gümüş tekerlekli bir araba ile göklerde dolaşan, pek çok aşk maceralarına karışan fettan bir kadın olan Selene’den gelmektedir. Selene, Hypereion ile Theia’nın kızı, Helios-Güneş ve Eos-fiafak tanrılarının kardeşidir. Güzele, çirkine bakmaksızın sevişir, Selene. Zeus ile aşk maceraları olduğu gibi keçi ayaklı, keçi boynuzlu ve keçi sakallı Pan’la da sevişir. Ama, Beşparmak dağlarındaki çoban Endymion, onun en fazla gönül bağladığı âşığıdır. Bütün gün Beşparmak dağlarında keçileri ve kavalı ile sağa sola koşup yorulan Endymion, geceleri çırılçıplak çimenlere serilip yattığında, Selene bulutlardan çıkarak, kimi gece kısa, kimi gece uzun saatler Endymion’un çıplak güzelliğini kolları ile kavrar, onunla sonu gelmez sevişmelere girişir durur. Epileptik karakter üçlemesindeki erotismus-frenlenemeyen şehvet ögesinin önemini hatırlarsak, sara anlamında kullanılan seleniasmus terimi daha da bir anlam kazanmış olur.
Pan Yayıncılık
368 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
53 günde okudu
Neil'in beyniyle konuşmalar kitabı, epileptik nöbet geçiren bir hastanın ameliyat sürecini anlatmaktadır. Bu süreçte sadece epilepsi değil nöroloji, psikiyatri gibi birçok konuya değinmektedir, bunlardan bazıları: Psikiyatrik hastalıkların temeli,bellek, dikkati toplama, dilin yapısı, görmek... Özellikle nöroloji açısından merak duyanlar için birçok sorunun cevabını verebilecek bir kitap. Sadece çok fazla Latince terim içermekte. Anlamak için biraz da anatomi bilgisi gerekiyor. Beğendiğim ve tavsiye ettiğim bir kitap, keyifli okumalar.
Neil'in Beyniyle Konuşmalar
Neil'in Beyniyle KonuşmalarWilliam H. Calvin · Metis Yayıncılık · 201645 okunma
165 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.