Ayşenur

Ayşenur
@eraysenur
Yeryüzünde yaşayan insanlar sadece insan oldukları için saygıyı hak ediyorlar.
Reklam
Gazetelerde pek çok kötülük duyarsınız ama ne olur, şu hep aklınızda olsun: Emniyetten bir dostum demişti ki " Bu ülkedeki suçların %99'unu nüfusun %1'i, suçların geri kalan %1'ini de nüfusun %99'u işliyor.
... Kızım hiçbir şey anlamadı. -Baba bu kadar kısa bir imza için niye bu kadar bekledik? Dersi de kaçırdık. Ufaklık şimdilik şaşırıyor, şaşırmayı bıraktığı gün sistem onu da yemiş olacak zaten.

Reader Follow Recommendations

See All
Bu ülkenin aydın insanını dinden soğutmaya çalışmadan, her şeyi korku kültürüne dayatmadan öğretmeye çalışın. Ben okudum Kuran-ı Kerim'i, cehennemden çok cenneti anlatıyor. Siz Cuma'ya geldiğimde bana hep cehennemi anlatıyorsunuz. Camiye mi geldik, Burger King'e mi belli değil. Ateş seni çağırıyor!
Anadolu'nun bir köyüne ilk meyve ağacı 1960'larda dikilmiş, köy yüzlerce yıllık ama kimse uğraşıp didinip de bir meyve ağacı dikmemiş. Köyün adı Sivrialan, Sivas'ın Şarkışla ilçesine bağlı. Ağacı dikense Aşık Veysel! Binlerce adam yaşamış, göçmüş o köyden. İlk meyve ağacını dikenin gözleri görmüyor. Sizce kimin gözleri görmüyor? Eğer bulunduğunuz ülkeye, iş yerine, etrafınızdaki insanlara gram katkınız olmuyorsa "Acaba benim gözler görmüyor mu?" diye sorun kendinize.
Reklam
Girişimcilik ne biliyor musun? Bulunduğun yere yenilik katmalısın. Mutlaka adım atmalısın. Yaptığın iş olduğu yerde durup duruyorsa, sende bir uyuzluk vardır arkadaş. İnsan var, dokunduğu yere değer katar; İnsan var, dokunduğu yere değer kaybettirir.
Aslında her bir nüshanın kaderi, okuyanın zekası kadardır. Bu kitabı kişisel gelişmeyin diye yazdım, toplumsal gelişin. Etrafa da gram katkınız olsun.
Reklam
Bir kuşu aldın yetiştirdin, sonra da uçmayı öğrettin. Nasıl ayrılacaksın? ~An Sancısı
Ama insanlar tuhaf! Kendilerini sevmeyen, önem vermeyene daha bir büsbütün tutuluyor, kendisini küçük görür gibi olana -hakikatte onları küçük görmekten çok uzak bir histi bu- musallat oluyorlar.
Ah, bu insan yüzleri! Her şeyimizi bağladığımız, durmadan yanıldığımız, istediğimiz kadar bol hasletler, adilikler, iyilikler, kötülükler, delilikler, akıllılıklar, sevdalar yüklediğimiz insan yüzleri! Yanılsak da zararı yok! Bu yüze olmazsa ötekisine yükleriz saydıklarımızı. Yanılmamız muayyen bir insan içindir, insanlar için değil. O halde yanılmıyor sayılırız.
Bir insanın yüzüne doğuştan gelip oturmuş gülüş, üzülüş, düşünüş gibi şeylerin hiç uçmaması lazım. Uçtu muydu, sanki kişi ölmüştür. Yalnız ölümün yüzünde mana yoktur.
226 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.