Çalışmanın Kutsanması :)
"5 Mayıs 1807'de, Ostró'dan şöyle yazıyordu Napoléon: Halkım ne kadar çok çalışırsa ahlaksızlık o denli azalacaktır. Erk bendedir [...] ve pazarları ayin saatinden sonra dükkânların açılmasını, işçilerin de işlerine gitmesini emretmek niyetindeyim. "
Tarihte yinelenen örüntüler
Tarihte yinelenen örüntüler varsa bu onlardan biriydi kesinlikle. Sürekli bir tekerrür. Önce bir kamu hizmetleri yasası çıkarıIırdı, bunun aşırı demagojiyi ve yolsuzlukları önlemek için tek yol olduğu yalanı söylenerek. Sonra erk, oy verenlerin ulaşamayacağı yerlere kaydırlır ve oralarda toplanırdı. Nihayet de aristokrasi ortaya çıkardı.
Sayfa 414Kitabı okudu
Reklam
Ancak Stirner, dayanışma beğenisini ifade ederken “gerçek" ya da "mutlak özgürlük” kavramını metafizik bir taslak olarak algılar; yani özgürlüğün gerçeği ve sahtesi yoktur, özgürlük ya var ya da yoktur: özgürlük sadece somut olandır. Ayrıca özgürlük kavramı Stirner'de ikincildir, birincil olan Eigenheit'tir³: Eigner özgürdür, özgürlük Eigenheit'in içindedir. Stirner'in deyimiyle: özgürlük kendinizden arınmanızı öğretiyor, Eigenheit ise kendinize gelmenizi, kendiniz olmanızı. Kendi olan, erki doğrultusunda özgür olabilir. Erk sendeyse, özgürsün. (Ayrıca eğer tekin sosyal bir varlık olduğunu kabul ediyorsak, bu ilkeyi gerçekten onaylıyorsak, o zaman insanın eğitilmesine ve ahlâklaştırılmasına gerek kalmaz, çünkü o zaten sosyaldir. Eğitilmesi, ahlâklaştırılması onun asosyalleştirilmesidir. Ancak burada ezelden beri sürmekte olan köklü bir yanlış anlama var.*
İkincil kümeler yoksa, siyasal erk de yoktur; en azından yanlış yapmadan bu adla adlandırılabilecek siyasal erk yok demektir.
🍃Seni sevdim Seni birdenbire değil usul usul sevdim "Uyandım bir sabah" gibi değil, öyle değil Nasıl yürür özsu dal uçlarına Ve günışığı sislerden düşsel ovalara Susuzdu, suya değdi dudaklarım seni sevdim Mevsim kirazlardan eriklerden geçti yaza döndü Yitik ceren arayı arayı anasını buldu Adın ölmezlendi bir ağız da benden geçerek Soludum, üfledim, yaprak pırpırlandı Ağustos dindi Seni sevdim, sevgilerim senden geçerek bütünlendi Seni sevdim, küçük yuvarlak adamlar Ve onların yoğun boyunlu kadınları Düz gitmeden önce ülkeyi bir baştan bir başa Yalana yaslanmış bir çeşit erk kurulmadan önce Köprüler ve yollar tahviller senetler hükmünde Dışa açılmadan önce içe açılmadan önce kapanmadan önce Nehirlerimiz ve dağlarımız ve başka başka nelerimiz Senet senet satılmadan önce Şirketler vakıflar ocaklar kutsal kılınıp Tanrı parsellenip kapatılmadan önce Seni sevdim Artık tek mümkünüm sensin Gülten AKIN🍃
Foucault'un deyişiyle; "Dil erk yaratır, erk dile biçim verir." Judith Butler bu konuya, "Dilin bedenler üzerinde işleme gücü cinsel ezilmenin hem ardındaki neden, hem de ötesine giden yoldur. Dilin işleyişi ne büyülü ne engellenemez bir iş- leyiştir... Dil karşısında gerçeğin belli bir plastiği, yoğurulabilirliği vardır: Dilin gerçek üzerindeki eylemi plastik bir eylemdir " diyerek girer ve "Dili yeniden yoğurmak gerekir" tavsiyesinde bulunur.
Sayfa 70
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.