Gönderi

Ancak Stirner, dayanışma beğenisini ifade ederken “gerçek" ya da "mutlak özgürlük” kavramını metafizik bir taslak olarak algılar; yani özgürlüğün gerçeği ve sahtesi yoktur, özgürlük ya var ya da yoktur: özgürlük sadece somut olandır. Ayrıca özgürlük kavramı Stirner'de ikincildir, birincil olan Eigenheit'tir³: Eigner özgürdür, özgürlük Eigenheit'in içindedir. Stirner'in deyimiyle: özgürlük kendinizden arınmanızı öğretiyor, Eigenheit ise kendinize gelmenizi, kendiniz olmanızı. Kendi olan, erki doğrultusunda özgür olabilir. Erk sendeyse, özgürsün. (Ayrıca eğer tekin sosyal bir varlık olduğunu kabul ediyorsak, bu ilkeyi gerçekten onaylıyorsak, o zaman insanın eğitilmesine ve ahlâklaştırılmasına gerek kalmaz, çünkü o zaten sosyaldir. Eğitilmesi, ahlâklaştırılması onun asosyalleştirilmesidir. Ancak burada ezelden beri sürmekte olan köklü bir yanlış anlama var.*
·
36 görüntüleme
Özgün okurunun profil resmi
5 Eigenheit: özellik, özgünlük (orijinalite), ayrılık (farklılık), Kendi- olma. Eigner: sahip olan, kendi olan, kendine sahip (ait) olan, kendi * ❝ Stirner "eğitim” kavramını “öğrenme" kavramından ayırır: eğitim zor'a dayalı, öğrenme ise direktif ve buyruklardan bağımsız olarak işler. Stirner'le birlikte şöyle diyebiliriz: bir çocuğa yemek yemesi için "yemezsen aç kalırsın" dersek ahlâksal (pedagojik) bir etkide bulunmuyoruz. Ama "yemekten önce dua etmelisin" dersek doğrudan ahlâkçı ve pedagojik davranmış oluruz.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.