Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
(Şu fıkra Hulusi'nindir) Esasen siyaset anlamadığım bir iş, şunun bunun âmâline hizmet, menfurum. Zilletle yaşamak, tahammül edemediğim hallerdir. Felillahilhamd Allah'ımız bir, Peygamberimiz bir, Kitabımız bir, Dinimiz bir... ilâ âhir. Bu bir birler, bize yekdiğerimizi Allah için sevmek kaydını sağlamlaştırmakla beraber, ruhî, kalbî,
Sayfa 48
Mondros Mütarekesi'nin imzalandığı gün, yani 30 Ekim'de Mustafa Kemal Paşa "Yıldırım Ordu Grubu Kumandanlığına" tayin edildi. "Grup Karargahı Adana şehri yakınında büyücek bir otelde idi", Paşa pek umutsuz görünmüyordu. Ona göre emri altındaki ordular takviye edildiği takdirde "bütün felaketlere rağmen Türk'ün sesini" işittirmesi mümkündü. Onun için komutanlığı devir alır almaz, komuta edeceği kuvvetleri yeniden işe yarar hâle getirme çabasına girişti. Fakat bütün gayretler boşuna idi. Çünkü bu sıralarda "Sadrazam ve Başkumandanlık Erkân-ı Harbiye Reisi İzzet Paşa (Sadrazam ve Başkomutanlık Kurmay Başkanı), imzalanmış olan mütarekenin hükümlerini bildirmiş ve "her ordunun kendine ait hususları" hemen uygulamasını istemişti, Mütareke hükümlerini resmen bu suretle öğrenmiş olan Mustafa Kemal Paşa, bu hükümler aynen uygulandığı takdirde bütün vatanın işgal ve istila edilebileceğini gerekenlere anlatmaya çalışmıştı.
Reklam
şüphesiz insanlar üzerine öyle bir zaman gelecektir ki , namaz kılacaktırlar ama , namazsız olacaklardır
kıyamet günü insanların çoğu rukû ve secdede imamdan önce davrandıkları için namazsız duruma düşeceklerdir
Erkân ve ahkâm-ı zaruriye ki, yüzde doksandır. Bizzat Kur'an'ın ve Kur'an'ın tefsiri mâhiyetinde olan sünnetin malıdır. İçtihadî olan mesail-i hilafiye ise, yüzde on nisbetindedir. Kıymetçe mesail-i hilafiye ile erkân ve ahkâm-ı zaruriye arasında azim tefavüt vardır. Mes'ele-i ictihadiye altun ise, öteki birer elmas sütundur. Acaba doksan elmas sütunu, on altunun himayesine vermek, mezcedip tâbi kılmak caiz midir?
Reklam
Başka yapılacak hiçbir işleri ve ümitleri kalmayan bu Büyük Kilikya Hıristiyan Cumhuriyeti erkânı, Fransız muhafızları idaresinde aşağı indirildi. Ortalıkta biraz evvel gökleri çınlatan Ermeni ihtilâl ve istiklâl komitecilerinden kimseler kalmamıştı. Yalnız aşağı indikleri zaman serbest kalacaklarını ümit etmiş bulunan bu erkân, Fransız askerî birlikleri topluluğunu görüyor; fakat burada başlarına gelecekleri tasavvur edemiyorlardı.
Sayfa 35 - Milli Mücadele ve İşgal Hâtıraları I, Büyük Kilikya Hıristiyan Cumhuriyeti Nasıl Kuruldu?; Yeni Devlet Erkânı Fransız Muhafız Askerleri ArasındaKitabı okuyor
Moğol’la savaş neyse de sevda cephesi onu çok yıpratmış, yaşamaya tahammülünü azaltmıştı. Onu hayata bağlayan tek şey, vazifesinin ağırlığı ile sevda cephesinin galibine olan bağlılığıydı.
Sayfa 170Kitabı okudu
Çoğunun üstünde başında doğru dürüst kıyafet yoktu. Uykuluk ve içlikleriyle uyandıkları dehşet gecesi, onlardan sadece aile fertlerini değil, evlerini ocaklarını da aldığından ne üstlerine geçirecek bir elbiseleri ne azıkları ne de canlarına yonga edecek bir eşyaları kalmıştı.
Sayfa 129Kitabı okudu
Sakarya Savaşı’nın başında yirmi beş bin tüfek ve insan var idiyse de, bunlardan on altı bin kişiyi kaybetmiştik. Halbuki, savaşın sonunda kuvvetimiz kırk bine çıkmıştı. Erkân-ı Harbiye’nin başında olan Fevzi Paşa da, ordunun zaferini, insan ve mühimmat bakımından Refet Paşa’ya borçlu olduğumuzu söylerdi. Fakat, Refet Paşa’nın kendisi, bütün bu zaferin köylü kadınların marifeti olduğunu, yayan yürüyerek orduya yardım ettiklerini söylerdi.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.