Erkek egemenliğini kuran önemli stratejilerden biri de erkeklerin aşırı, saldırgan ve hatta etik dışı denebilecek cinsel davranışlarının kökeninde erkek biyolojisinin yattığına ve bu biyolojik kökenli cinselliğin gemlenemez, dizginlenemez olduğuna dair yaygın kabuldür. Bu sayede erkekler kendilerini engelleme zorunluluğundan kurtulur ve “ahlaksızlık” değil affedilebilir hatalar yapmış olurlar.