392 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Arap edebiyatı'nın en güzel eserlerindendir. Gerek eskiliği ve gerekse anonim oluşu, bu masalların hızla yayılmasına yol açmıştır. Hatta çok sonraları "Binbir Gündüz Masalları" adında başka bir seri de ortaya çıkmıştır. Hemen hemen tüm dünya dillerine çevrilen masallar arasında "Ali Baba ve Kırk Haramiler" ve
Binbir Gece Masalları Cilt 1/2
Binbir Gece Masalları Cilt 1/2Anonim · Yapı Kredi Yayınları · 2020297 okunma
110 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
28 saatte okudu
kitaphaber.com.tr/modern-toplum-h... Modern Toplum Hastalığı Olarak ‘Yabancılaşma’ Ve Bir Başkaldırı Örneği Olarak: ‘Yabancı’ “Hiçbir şeyin, ama hiçbir şeyin önemi yoktu ve ben bunun niçin böyle olduğunu biliyordum.” (Camus, s. 109) YABANCILAŞMA Modern
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2020112,8bin okunma
Reklam
''Ertesi akşam köpek Ancsa'yı her zamanki gibi durakta, durumunun elverdiği kadar zıplayarak karşıladı. Kendisini hoşgörmeyeni hoşgörüyordu anlaşılan. Hem ne vardı ki hoş görülecek.? Kuşkusuz, insan olarak doğmama suçu. Hayvanlar yalnızca, dünyanın efendisinden yaşama hakkını satın aldıkları zaman, dünya tarihinin bu en korkunç ilk suçu için acıma görebilirler. Bazısı yağı, bazısı sütü, bazısı da gücüyle satın alır bunu; bazıları da insan beğenisini okşayan güzellikleriyle. Fakat hiçbir işe yaramaz genç bir dişi teriyer, savaşta yıkılmış, acınacak kalıntılar üstüne yeniden kurulmaya çalışılan Macaristan'ın insanlarına şu 1948 yılında ne verebilirdi ki.?''
Düşünsenize ölmek yok! O zaman bu inanç sistemi olur muydu?
Adı bilinmeyen bir ülkede, dünya kuruldu kurulalı görülmemiş bir olay gerçekleşir: Ölüm, o güne kadar yerine getirdiği görevinden vazgeçer ve hiç kimse ölmez. Bir anda ülkeye dalga dalga yayılan sevinç çok geçmeden yerini hayalkırıklığı ve kaosa bırakır. İnsanların ölmemesi zamanın durduğu anlamına gelmemektedir, ezeli bir yaşlılıktır artık onları bekleyen. Hükümetten kiliseye, sağlık kurumlarından ailelere, şirketlerden mafyaya kadar herkes ölümün ortadan kalkmasının getirdiği sonuçlarla mücadele etmek zorundadır. Ancak ölüm, beklenmedik bir kimlikle ve umulmadık duygularla insanların arasına geri döner. Ölüm ve ölümsüzlük karşısında insanın şaşkınlığını, çelişkili tepkilerini ve ahlaki çöküşünü, edebi, toplumsal ve felsefi anlamda derinlikli bir biçimde işleyen José Saramago, geçici olanla ebedi olanı birbirinden ayıran kısa mesafenin meseli sayılacak Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş'u, başladığı gibi bitiriyor: "Ertesi gün hiç kimse ölmedi."
Hocanın evine bir hırsız girmiş,evde ne varsa alıp götürmüş. Ertesi gün konu komşu gelerek ona "geçmiş olsun" diyecekleri yerde, azarlamaya başlamışlar: Hoca, neden kapıya üc kilit vurmadın? Pencereler neden bu kadar geniş? Geceleyin neden uyursun? Evinde neden otomatik alarm sistemi yok? Neden evin bütün eşyalarını çelik kasaya kapatmadın?., vs. vs. Hoca onları dinledi, dinledi ve şöyle dedi: -Efendiler, bu hırsızın hiç mi suçu yok? İşte bunun gibi... Bütün dünya bu hadisede Salamon'un yanında yer almış, Müslümanlara saldırıyorlar... Ve tabi bizim naylon Müslümanlar da her zaman olduğu gibi hümanistliklerini sergileyerek Salamon' un yanında yer aldılar...
Sayfa 115Kitabı okudu
Kendi hikayesinden sıkılmayı çoktan geçti, artık kahırlanıyor. Arkasında kalan yıllar boyunca yaşadığı ne varsa ona acı veriyor. Hayatı ona acı veriyor. Güzel şeyleri de unutmak istiyor. Güzel şeyleri hatırlamanın ertesi günü mahveden, yıkıcı bir tarafı var. "Hafızası insanın düşmanıdır." dedi aynı gece. "Unuttum, kurtuldum sanırsın ama öyle bir şey yok. Yaşanmıştan kurtulmak yok. Toprağa girene kadar takip eder seni olmuş olan."
Sayfa 12 - can çağdaşKitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.