Resimde üzerimde askerî
üniforma vardı. Lacivert dar bir pantolonun üzerinde belin birkaç
santim altına kadar inen lacivert ceket üzerime tam oturmuştu. Ceketin üzerine işlenmiş gümüş düğmeler, işlenmiş kartal ve ay yldızlı askeri yama görülüyordu. Ceketin kollarından ince gri bir şerit geçiyordu ve şeridin üzerindeki gümüş işlemeler de en az düğmeler kadar dikkat çekiyordu. Omuzlarımdaki apoletlerde güneş içerisinde ay yıldız ve dereceyi belli eden yıldız daha asılıydı. Ceketin göğsün-
deyse benim yaşımda bir askerin değil takmak, başka bir askerde bile görebilmesinin zor olduğu altın savaş üstün başarı madalyası parlıyordu.
Madalyanın ortasında bağlılığın ve Hava Kuvvetlerinin sembolü olan küçük bir safir vardi. Safir, sadece havacılara verilen
madalyalarda veya ödüllerde kullanılırdı.
Özgün, yenilikçi, cüretkâr bir kitap. Konusu ilgi çekici, ele aldığı noktalar güzel seçilmiş. Türkiye'nin güçlü durumda olması gurur verici. Ana karakter Ervin Altan'ın kişiliği hayranlık uyandırıcı. Güçlü bir Türk kadın karakter okumak zevk verici. Buz-ateş benzetmelerinin biraz fazla olmuş, sanıyorum ki yeni basımında daha kaliteli betimlemeler yer alır. Bir de karakter anlaşılması zor biri olduğundan, üslup iyice geliştirilmeli diye düşünüyorum, bunu da yazarın deneyimsizliğine ve ana karakterin karmaşıklığına veriyorum. Ervin bizim gibi değil. Ervin sıradan biri değil. O, Göklerin Kraliçesi. O, Hera. O, safir madalyalı savaş pilotu. O, devrimin lideri. Onun gibi kompleks ve azametli bir karakterin anlaşılması için epey içsel tasvir yapmak gerekir. Onun motivasyonunu içselleştirmek için geçmişini daha fazla öğrenmek isterdim. Onun gücüne, iradesine yeterince tanık olduğum gibi zayıflığına, kendinden şüphe ettiğine de biraz daha şahit olmak isterdim. Tabii seri onu sadece güçlü göstermiyor, o da bir insan. Onun da ağladığına, sarhoş olduğuna, kendinden korktuğuna tanık oluyoruz elbette. Sadece bana biraz az geldi ama o da nazar boncuğu. Hiçbir eser kusursuz olamaz nitekim. Yapılan araştırmalar, yazılan sloganlar, koyulan alıntılar gerçekten dikkate değer. Büyük bir emek verildiği bariz. Herkese okumasını tavsiye ederim.
Proje 2417Sinem Ataklı · Epsilon Yayınevi · 2018347 okunma
Sonda söyleyeceğimi başta söylemek istiyorum: Bu kitap kurgusuyla, yazımıyla, aşıladığı mücadele ruhuyla çok değerli. Tüm kitap severlerin kütüphanesinde yer almalı.
Başarı, kariyer, mevki, mal, mülk... Bütün hırslarımız ölümle son bulur. Peki, ölümsüzlük icat edilebilseydi ne olurdu? Proje 2417 bu sorunun cevabını gerçekçi bir kurguyla veriyor.
Koza... Ölümsüzlüğe layık görülmeyenlerin canlı canlı gömüldüğü yer. Geleceğin şehirleri artık kat kat. En yukarıdaki kat Cennet. Lükslerle şımartılmış, ancak ruhları öldürülmüş olanların yaşadığı yer. Kapalı duvarlar arasında kan, acı, ayrılık ve ölüm. Bu sistemin içinde yetişmiş, bu sistemin karanlığını görmüş ve onu yıkmaya yemin etmiş bir asker: Ervin Altan.
Bir kez başladıktan sonra kitabı bırakmak kolay olmuyor. Çünkü ilk bölümden itibaren kitap okuru atmosferine kaptırıp götürüyor. En sevdiğim yanlarından biri ise karakterlerin kişiliklerinin tutarlı olması, duygularının doğruca okura geçmesi. Ervi diğerlerine cesaret verdiğinde, ben de umutla doldum. Endişelendiğinde, ben de endişelendim. Son satıra dek o atmosferi soludum, içine girdim. Her bölümde altı çizilesi bir satırın ya da paragrafın olması da cabası. Tek kötü yanı, alıntı seçerken çok zorlandım. Çünkü her cümle birbirinden değerliydi.
Proje 2417Sinem Ataklı · Epsilon Yayınevi · 2018347 okunma
Ervin Altan 2302 yılı Türkiye’sinde yaşayan, Hava Kuvvetleri’nde pilot bir askerdir. Dıştan ülkesine bağlı, Şeytanın Gözyaşı maddesinin bulunmasıyla başlayan ölümsüzlük deneylerini destekleyen biri olarak görünse de aslında artık bu düzenden sıkılmış, kendi halkını ezmekten bıkmış bir askerdir.
Gizli bir örgüt olan ve onun gibi artık bu
Herkese merhabalar. Bugün özel bir kitabın yorumu ile buradayım. Çünkü ilk defa yazarı Türk bir bilim-kurgu kitabı okudum. Başlarken biraz önyargılı davranmadım değil ama kitap kesinlikle isteklerinizi karşılıyor.
Kitabın ana karakteri Ervin Altan kişilik değişmesi yaşayan bir savaş pilotu. 2100'lü yıllarda Çinli ve Türk bilim insanları bir madde
Kitapla ilgili ne söylesem diye çok düşündüm ama bir türlü işin içinden çıkamadım. Hem söylemek istediğim çok şey varmış gibi hem yokmuş gibi. Distopya benim en zevk alarak okuduğum türlerden biridir. Niye bilmiyorum ama liseden beri bu konuyu kafamda evirip çeviririm. Beni bir hayli düşündürür. İhtimaller o kadar geniş ki etkilenmemek elde
Bilim kurgu ve distopya severler toplaşın :) Çok sevdiğim ve gönül rahatlığıyla önerebileceğim bir kitap okudum. Öncelikle biraz konusundan bahsedelim.
—
2100'lü yıllarda dünya nüfusunu büyük oranda yok eden felaketlere sebep olacak bir madde keşfedildi; Şeytanın Gözyaşı. Büyük yıkımın ardından Türk ve Çinli bilim insanları bu maddeyi tamamen