Morgan Freeman'a bir röportajında sorulur:
" Esaretin Bedeli" filminde zenci bir mahkumu oynadınız..."
Sorunun devamı gelmeden Freeman muhabirin sözünü keser:
" Ben zenci bir mahkumu oynamadım. Ben zenciyim ve bir mahkumu oynadım. "
Büyük bir bela çıktığında bu dünyada sadece iki tip erkek vardır Red. İçinde nadir tablolar, biblolar ve değerli antikalar bulunan bir ev düşünelim. Bu evin sahibi olan adamın korkunç bir kasırganın o yana doğru yaklaştığını duyduğunu varsayalım. İşte bu durumda birinci tip adam her şeyin yoluna gireceğini umar. Kendi kendine, nasıl olsa kasırga yön değiştirecektir der. Aklı başında bir kasırga bütün Rembrandt 'ları, iki Dega atımı, Grant tahta oymalarımı ve Benton'larımı silip süpürmeye cesaret edemez. Hem Tanrı da buna izin vermez. İş kötüye varacak olursa da bütün bunlar sigortalı zaten... İşte ilki bu tip bir adamdır. İkincisi, kasırganın evi ortadan böleceğine inanır. Meteoroloji kasırganın yön değiştirdiğini bildirse bile bu adam onun yine dönerek evini yerle bir edeceği kanısındadır. İkinci tip erkek, en kötü durumları düşünüp önlem aldıktan sonra umutla beklemeyi uygun görür.
“Yok, onlara gaz veriyoruz. Bu insanca bir şey, hiçbir şey duymadan uyuyor ve ölüyorlar.”
Bay Denker, “Bir şey duymadıklarından eminim,” diye cevap verdi.
-Dünyada taştan ibaret olmayan başka yerlerin de olduğu bir şeyler vardır. İçinden alamayacakları ve dokunamayacakları bazı şeyler. O sana aittir. Ne yapsalar alamazlar.
-Ne hakkında?
-Umut.