Eşik Burcu, söyleşilerden oluşan bir kitap. Kitabın ismini çok beğendim, sorulan bir soru üzerine şöyle söyler Şükrü Erbaş:
“Ben, yazdığım her şiirin, her yazının acemisiyim. Yazdıkça, sözünün boşlukları büyüyen birisiyim. Kalbim, bir tedirginlik değirmeni olarak öğütür durur kendini… ‘Olmuş’ her şey, derin bir huzursuzluk verir. Ne yazı, ne hayat, bir aidiyet yaratamıyor. Bu yüzden ‘eşik burcu’nda gürüyorum kendimi.”
Gel gelelim benzer sorular sorulduğu için birbirini tekrar eden cevaplar var, şairi yakından tanıyan okurlardan ziyade yeni tanıyacak okurlar için güzel olacaktır.
Eşik BurcuŞükrü Erbaş · Kırmızı Kedi Yayınları · 2016341 okunma
eşik burcu, yazarın düz yazılarının toplandığı kitapların üçüncüsü. farklı zamanlardaki birden fazla söyleşinin bir araya getirildiği bir derleme. dolayısıyla aynı soruları veya benzerlerini buluyorsunuz kitapta. bazıları için bu durum soru ve cevapların tekrara düştüğü şeklinde yorumlanabilir ama ben yazarın verdiği cevaplarla tutarlılığını ortaya koyduğunu gördüm. ‘insanın acısını insan alır’ ve ‘çekilme suları’ kitaplarında bulduğum üslubun, hemen bitmesin ileri tarihlerde okurum düşüncesiyle ertelediğim bir kitaptı. Erbaş’ın dili, şiiri farklı yorumlayışı, yazım tarzı kendine has. bu da onu günümüz şairlerinin önüne koyuyor.
Eşik BurcuŞükrü Erbaş · Kırmızı Kedi Yayınları · 2016341 okunma
Dört bir yandan üzerine abanılmış; özgürlüğü efendisinin özgürlüğüne eşitlenmiş, kendi gözünde bile değersileştirilmiş insanın, tutup bir de yalnızlığı seçmesini beklemek?...