Ya o mağrur, ya o küstah, ya o her biri bir Firavun kadar korkunç, dehşetli İtilaf zabitleri! Onlar, bir esirler karargahında bir yığın harp esirine döndüler. Dün, işgal ettikleri şehirde şimdi sarılı ve hapis gibiydiler.
Ordu dağıldığında ya da tuzağa düştüğünde zayiat çok yüksek olurdu. Cannae`de, 80.000 Roma askerinden ancak 10,000'i kaçarak ya da esir düşerek hayatta kalabilmişti. Trasimene Gölündeki pusudan kurtulan yoktu. Zırhlı askerler zırhsız askerlerle, hoplit ve falanks erleri Perslerle ve Romalılar Germenlerle ya da Galyalılarla karşılaştığında ise sonuç tek taraflı bir katliama dönüşürdü. Denizde, galip filonun yüzde 5'inin, mağlup donanmanın ise yüzde 30 ila 50 kadarının ve hatta kimi zaman tamamının zayi olması vakayı adiyedendi. Esirler genelde köleleştirilir, bazen de serbest bırakılır ya da idam edilirdi. Vatandaş ordularının bir soykırımı andıran bozgunları tüm erkeklerin ölümüne yol açar ve kendi halklarının sonunu getirirdi. Ele geçirilen şehirlerin nüfusu ya köleleştirilir ya da katledilirdi.
Hayat bu rugan iskarpinlere ne kadar benziyor! ...Tıpkı bunlar gibi bizlerde günler geçtikçeaşılmaya, bir tarafı kaykılmaya, çirkinleşmeye ve nihayet işe yaramamaya başlayacağız...