Geçmişte, orta sınıf eşitlik adına devrimler yapmış, eski düzenden kurtulduktan sonra kendisi yeni bir sömürü düzeni kurmuştu.
Sayfa 78
Fransız Devrimi (1789)
İlk kez Fransız devrimi sırasında dile getirilen eşitlik, adalet, milliyetçilik, hurriyet, ulusal egemenlik, laiklik, cumhuriyet gibi kavramlar önem kazandı. Belki de tüm bunları özetleyecek olan, devrim sırasında atılan ve daha sonra modern demokrasilerin nüvesini oluşturacak olan slogandı; " Liberté, égalité, fraternité, ou la mort." (Özgürlük,eşitlik,kardeşlik ya da ölüm !)
Reklam
Yasalar karşısında hepimiz eşitiz. Hangi yasalar karşısında? İlahi yasalar mı? Yeryüzü yasalarında, eşitlik her zaman ve her yerde eşitsizliğe dönüşüyor, çünkü iktidarın adalet terazisinin kefelerinden birinin üzerine oturmak gibi bir huyu var.
Fransız Devrimi (1789)
Ülke meşrutiyede doğru yelken açmıştı, kurucu meclis toplandı ve ihtilalin en önemli meyvesi olan 'insan ve yurttaş hakları bildirisi' yayınlandı. İnsan hakları, eşitlik ve özgürlük gibi değerleri temel alan bu devrim kısa zamanda tüm Avrupa'ya yayılacak ve mevcut monarşileri tehdit edecekti.
Demokraside eşitlik olmalı, ama maalesef bizim toplumumuzda “benden olan, benim adamım” gibi ifadeler daha öncelikli yer tutuyor. Politikacılar da bunu kendilerine göre yorumluyorlar. Yıllar geçiyor ama kuralsızlığı benimseme, kanunu zedeleme eğilimleri bir türlü bitmiyor. Bütün partilerde aynı şey oluyor.
Biz devletin genel eşitlik demek olduğu şeklindeki bütün eski hurafeleri reddede­ceğiz. Zira bu bir yalandır: Sömürü varsa, eşitlik olamaz.
Reklam
İslam modernistlerinin açmazları
Aynı zamanda amaçlar uğruna sözel-literal anlamların aşılması, gelenekçilerin, Kuran'da yer aldığı ve Tanrı sözü olduğunu savundukları için her dönemde geçerli olduğunu söyledikleri Kuran'ın sosyal alandaki ayrıntılı hükümlerinin bir kenara itilmesi, İslam'ın adalet, eşitlik, hak, özgürlük, yasallık vb. genel ve içeriksiz bir takım hükümlere indirgenmesi anlamına gelmektedir. Benzer bir durum, Yaşar Nuri Öztürk örneğinde gördüğümüz gibi, müteşabih kavramıyla, Kuran'ın evrene ilişkin kavramlarına da uygulanmakta ve onların da içeriği belirsiz hale getirilmektedir. Gelenekçi İslam düşünürlerinin de ifade ettiği gibi, bu tutum, içsel (batınî) bir yoruma yönelmek ve Kuran'ın nesnel anlamını dışlamak demektir; çünkü genele indirgenen ve çok anlamlı olduğu söylenen bir sözün nesnel bir anlamının bulunduğunu söylemek oldukça zordur. Bu durum, kimi düşünürlerin dediği gibi, Tanrı'nın belirli ve anlamlı bir şey söylemediği anlamına alınabilir; bu haliyle İslam modernistlerinin bir paradoks içine girdikleri söylenebilir.
Hac manzarası, insanların ezeli eşitlik temayülünün bir yansımasıdır. Bu temayül hiçbir zaman tamamen gerçek gerçekleşmeyecektir fakat her zaman insanın daha iyi bir dünya hayalinin bir parçası olacaktır. Hac bir çeşit ütopyadır, evrensel bir kardeşlik ve eşitlik anıdır.
Bu vekillik görevlerimizi eşitlik hukuku esası üzerine kuracağız. Yok Nezihi Bey erkek olduğu için şöyleymiş, yok Aynınur kadın olduğu için böyleymiş... Bu çeşit erkek bencilliklerini kabul etmem. Her dava hukukta eşit esas üzerine kurulur. Bu esastan hariç davalar bozuk sayılır. Aramızdaki davanın halledilmesi için sen de bu esası kabul ediyor musun?
Sayfa 192Kitabı okudu
Devrim konusunda bu kadar korkak olmasa ne iyi olurdu
Hakiki özgürlükten eşitlik doğar. Yine de bu özgürlükte anarşi yoktur; çünkü herkes kendine koyduğu (zorlayıcı olmayan) yasaya uysa da, aynı anda bu yasaya, akıl yoluyla kendine ifşa edilmiş bir Dünya-Hükümdarının bir isteği olarak bakmalıdır. Öyle ki bu istek görünmez araçlarla herkesi ortak bir hükümet altındaki tek - görünür kilisenin daha önceden ve yetersiz biçimde temsil ettiği ve hazırlandığı - bir devlet içinde birleştirir. Tüm bunlar dışsal bir devrimden beklenemez, çünkü böyle bir karmaşa etkisini şiddetli ve sert biçimde gösterir. Ayrıca bu etki şartlara fazlasıyla bağlıdır. Üstelik yeni bir yapılanmanın tesisi sırasında bir kez yapılacak herhangi bir hata, yüzlerce yıl boyunca pişmanlıkla devam ettirilecektir, zira artık asla, ya da en azından yeni (ve her zaman tehlikeli olan) bir devrim olmadan değiştirilemez.
Sayfa 153 - Literatürk Academia Yayınları, 2. Baskı, Şubat 2017.Kitabı okuyor
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.