"Şer xewnek e, kabûsek e. Tê de heş û mêjî, mantik û wîjdan nîn e. Tê de hîsen xweş ên biratî, wekhevî û dostiyê nîn in. Bî tenê tê de berberî û dijminatî, lêdan û xirakirin heye." (Savaş bir rüya, bir kabustur. İçinde akıl, beyin, mantık ve vicdan yoktur. İçinde kardeşlik, eşitlik ve dostluğun güzel hissi yoktur. İçinde sadece rekabet, düşmanlık, dövüş ve yıkım vardır.)
19 Mayıs 1919
Atatürk, dostlarına güven, düşmanlarına ise korku salmaya devam eden nadir insanlardandır. Keskin zekası ile çoğu problemi, hem de en umutsuz zamanlarda, çözmeyi başarmış ve kullandığı yöntemler ile hayranlık uyandırmıştır. Eleştirel aklın en iyi örneklerini Atatürk’de görüyoruz. Bu sayfanın girişinde yazan ve benim şiar
Reklam
İnsan Kalabilmek
Cemşid'in, memleketinden ilk ayrılışıydı. Lise ikiye kadar okumuş, buna rağmen liseden mezun edilmişti. Son sınıfa geçtiğinde ilçede aylarca süren sokağa çıkma yasakları ve çatışmalar yaşanmış, okula gidemeyen öğrencilere, sokağa çıkma yasağı kalktığında diplomaları verilmişti. Neredeyse hepsinden bir an önce kurtulmak istermiş gibi, bütün son
Sayfa 131Kitabı okudu
On sekizinci ve on dokuzuncu yüzyılda siyaset ve tüketim alanında gerçekleştirilen devrimler insanlığın maddi gelişi­mine büyük katkı sağlarken aynı zamanda psikolojik bir acı­nın da doğmasına neden oldu; çünkü bu devrimler yepyeni bir idealin etrafında vücut buluyordu: bütün insanların do­ğuştan eşit oldukları, herkesin her şeye ulaşabilmek
''Yasalar doğru oldukları için değil, yasa oldukları için yürürlükte kalırlar. Yasaların kabul edilmesi akıl dışı bir güçten gelir, başka bir şeyden değil. Mistik olmak işlerine gelir. Yasa koyanlar da çok zaman eşitlik korkusuyla haksızlığa düşen kimselerdir. Nasıl olursa olsunlar, nihayetinde insandırlar, her yaptıkları şey ister istemez sudan ve değişkendir. Yasalardan daha çok, daha ağır, daha geniş haksızlıklara yol açan ne vardır?''
Sayfa 13 - Sıradışı
‘Sosyal adalet’ kavramı Gazâlî düşüncesinde neye karşılık gelir? Modern düşüncenin popüler kavramlarından biri olup, mahiyetine dair yoğun tartışmaların ev sahipliğini yapan “sosyal adalet”; ilk olarak 19. yüzyılda ortaya çıkmıştır. Sosyalistlerin ihtiyaca dayalı olarak ele aldığı ve 20. yüzyıl sonlarında sağ teorisyenlerin hak temelli olarak
Reklam
645 öğeden 581 ile 590 arasındakiler gösteriliyor.