(22 Mayıs - 21 Haziran) Bir İkizler Erkeği, ayaklarınızı yerden havalandırıp gökyüzünün bulutları arasında dolaştırabilir. Kendinizi, dünyayı ve her şeyi bir anda unutabilirsiniz. Fakat, bu anın ne kadar süreceğini ne siz bilebilirsiniz, ne de karşınızdaki İkizler Erkeği… Zaten size böyle bir güvence de vermiş değildir. Ayrıca da kendisinden
(22 Mayıs - 21 Haziran) Bir İkizler Erkeği, ayaklarınızı yerden havalandırıp gökyüzünün bulutları arasında dolaştırabilir. Kendinizi, dünyayı ve her şeyi bir anda unutabilirsiniz. Fakat, bu anın ne kadar süreceğini ne siz bilebilirsiniz, ne de karşınızdaki İkizler Erkeği… Zaten size böyle bir güvence de vermiş değildir. Ayrıca da kendisinden
Reklam
Görevli "velkam sör" diyerek açıyor kapıyı. "Vatandaş Türkçe konuş!” demek geliyor içimden. Yüksek kemerli tarihi kapıdan geçerken, taşa kazılı Osmanlı yazısına takılıyor gözüm; ‘Dil ve Din’i yazarken öğrendiğim Osmanlıca işime yarıyor: “Der-sa-a-det Ci-na-yet Tev-kif-ha-ne-si 1337” “Ekskiyuzmi sör!?” diyor görevli. “Burası ‘Cinayet Tevkifhanesi’ mi?” diyorum. “Hayır efendim,” diyor Türkçe olarak; “Burası Four Seasons…” İçimde kopan kahkahayı bastırıyorum: “Ama öyle yazıyor!? Katiller mi kalıyor burada; siz gardiyan mısınız?” Yanıma gelip omzumun üzerinden başını yaklaştırarak yazıya bakıyor: “Bilmiyorum efendim,” diyor, “eski yazı.” “Boşver,” deyip açtığı kapıdan girerken çok şakacısınız efendim diyor gülerek. Dönüyorum: “Şaka değil, bu otel on yıl öncesine dek solcuların tıkıldığı bir zindandı; bu kapıda gardiyanlar, askerler bekliyordu bir zamanlar. Ve tutuklu anaları..”
Vaterlo'dan evvvelki mağlubiyetinde Elbe'ye sürüldü. Elbe'den kaçtı, üç dört kişiyle Fransa'ya ayak bastı. Üzerine koca bir ordu sevkettiler. Çünkü (Napolyon) şaka değil, bir zıpzıp kadar ama, Paris'e doğru gelirken yuvarlana yuvarlana Uludağ olacak... Yanında bulunan yakınlarından (Kont dö Montelon) isimli birinin hatıratında çizgisi çizgisine bütün manzara gösterilir. "Gidiyorduk," diyor (Kont de Montelon); "Paris'e doğru... Üzerimize bütün bir ordu geliyor! NE yapabiliriz bir kaç kişi?... Hiç hesabını sormuyorduk. Ona güvenimiz vardı... Gidiyorduk!" Yolda birdenbire karşılarına gelen ordunun öncülerini görüyorlar... Şimdi, bakın vurada aksiyon adamı, teşebbüs adamı, hamle adamı nasıl hareket eder? Cürete bakınız; karşısında kendisini tevkif etmeye, yahut öldürmeye gelen ordunun öncülerini görünce, hemen "Yaklaşın, yaklaşın, yaklaşın!" diye emir vermeye başlıyor. Tabi, asker eski imparatorunu emir verir görürken ne yapabilir? Bir an donup kalıyor. Bir teğmen zuhur ediyor. "Daha üstünüz gelsin, yüzbaşı, binbaşı, albay..." Nihayet bütün öncü kıtalar yaklaşıyor. (Napolyon) bir taşın üstüne çıkıyor ve şu sözü söylüyor: "Fransız askeri! Yüzündeki yara işaretinden, ayağındaki çarıktan, bilmem nerene kadar benim eserimsin! Sen mağlubiyetlerin numunesiydin; ben seni dünya galibi yaptım. Şimdi bu vaziyette seni benim üzerime gönderiyorlar! Aranızda imparatoruna kurşun çekecek kimse, buyursun! İşte göğsüm!" diyor.
Bulunmayacak Tek Şey Senin Benzerindir Ayakkabıcı, yeni getirdiği malları vitrine yerleştirirken, sokaktaki bir çocuk onu izlemekteydi. Okullar kapanmak üzere olduğundan, spor ayakkabılara rağbet fazlaydı. Gerçi mallar lüks sayılmazdı ama, küçük bir dükkan için yeterliydi. Onların en güzelini ön tarafa koyunca, çocuk vitrine doğru biraz daha
238 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 27 days
Puslu Sözlük
İhsan Oktay Onar'ın bu muhteşem kitabında tek eksik olan bir sözlük. Bu kitap kelime dağarcığınızı geliştiriyor... İhsan bey'in bu kadar kelimeyi nasıl öğrendiğini merak ediyorum doğrusu. Bir elimde kitap, Bir elimde tablet. Tableti sözlük olarak kullanıyorum. Şu an itibari ile 10 sayfalık bir sözlüğüm oldu. Bu sebeple bu kitabı bitirmek öyle
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlasıİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 202048.8k okunma
Reklam
919 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.