Ulusunu aldın atalar ülkesinin dağlarına
Getirdin, Ulu Yehova, kendi evine yerleştirdin,
Ellerinle kurduğun sığınaktayız şimdi, Ey Yehova.
Tanrımız Yehova, sonsuz hakan olarak hüküm sürecek.
Yumurtanın içinde civciv çırpınırsa
Senin gücünle yumurtayı kırıp çıkar,
Senden alır soluğunu, ötmeye, koşmaya başlar.
Bizlere görünmeyen mucizelerin var:
Eşin benzerin yoktur, yüce tanrı, tek tanrı!
Yapayalnızken yarattın dünyayı bildiğin gibi,
Hiç kimsede bulunmayan ulu kudretinle.
İnsanlar, büyük küçük bütün yaratıklar,
Ayak üstünde yürüyenlerle uçuşanlar,
Suriye, Nübye, Habeşistan, Mısır senin eserin
Herkese kendi yerini, kendi nasibini verdin,
Herkese rızkını ve ömrünü sağladın.
Dilleri ayrı, kişilikleri ayrı,
Kendi özellikleri var her ülkenin, her ulusun,
Yeryüzü, senin aklının yarattıklarıyla dolu.
İnsan, sesini yükseltmeye görsün,
Başlıyor gerçekleri belmeyenlerin öfkesi.
Bugünlerde herkes sırf kendini dinliyor;
Kendinden başkasına inanan yok.
Hiç ilişki kalması gerçekle söz arasında...
Güçlü olmak istersen söz ustası ol:
Dil, yiğit elindeki kılıç gibidir.
İyi konuşan daha merttir iyi dövüşenden.
Dize getiremezler yüreği cerbezeli olanı.
İyilikle, adaletle hüküm sürer
Atalar dilini güzel konuşan.
Ecel karşıma dikildi işte,
Hasta dirilmiş gibi,
Sapasağlam geziniyor.
Ecel karşıma dikildi işte,
Burcu burcu bir koku,
Yelken rüzgara kaptırmış kendini.
Ecel karşıma dikildi işte,
Lotus çiçekleri kokuşlu,
Esrik ırmağın kıyısında.
Ecel karşıma dikildi işte,
herkesin gelip geçtiği yoldan
Savaş yorgunu bir er eve dönüyor.
Ecel karşıma dikildi işte,
Gökler duru artık,
İnsanın erişemediği.
Ecel karşıma dikildi işte,
İnsan nasıl yerini yurdunu özlerse
Yıllar yılı tutsak kalınca.
Gününü gün et, eğlenmeye bak, hiç düşüme dinleneceğin günü.
Üzülme, tasalanma, sessiz ülkeye varıncaya kadar eğlen.
yaşadıkça keyfine bak, tak takıştır, keten giysilere bürün.
Vur patlasın, çal oynasın, güle söyleye geçir ömrünü.
Yüreğini ferah tut, neden hoşlanıyorsan yalnız onu yap.
Yaşa keyfince, sen sen ol, sırf kendi çıkarını düşün.
Gününü gün et yaşadıkça, üzme kendini, yas günleri gelecek ergeç.
Bıkmadan, usanmadan eğlenmeye bak.
Malını mülkünü yanında götürmeyeceksin ki.
Bir kere gittin mi, bir daha hiç dönmek yok.
Balçığa saplanmış kuşları andırıyor insanlar,
Her yer pis, herkes hırpani.
Çömlekçi kasmağı gibi boş dönüyor ülkemiz.
Hırsızlar zengin ve zenginler hırsız.