Yakamoz& Papatya [1-8] hepsini okumak isteyenlere...
Aşk lafını ağzına almazdı Yakamoz. Nerede aşık görse garipser, aşk acısı gördü mü dayanamaz, gülerdi. Çok ketumdu, kimseye hiçbir şey söylemezdi. Bir kadının onu seveceğine inanmazdı, gerçek aşkın onu bulacağına ihtimal bile vermezdi. Sonra bir gün onu gördü, onu Papatyasını bakmaya kıyamadığı o narin çiçeğini hayatında hiç böyle hissetmemişti.
Bunu çok duymuşsunuzdur. Annemiz, babamız veya bir yakınımız eskiden böyle miydi tereyağı, kızartmalar ballı reçelli ekmekler, kaymaklar aklınıza gelebilecek her türlü besini yediklerini dile getirip böyle hastalıklar yoktu derlerdi. Ama şimdi böyle mi bak bana şekerim var. Kolesterolüm var. Tansiyona ne hacet. Evet var ve bunun sebebi 10 yıl önce tüketmiş olduğunuz o besinlerin vücut işlevlerini yerine getiremeyecek raddeye getirip hastalık olarak baş göstermesidir. Tabii ki genetik var mıdır? Diyecek olursanız eğer evet haklısınız var onu da es geçmemek gerekir. Ancak buna istinaden zaten bende de çıkacak varsın o vakte kadar dilediğimi yapayım mantığına girişmek sizi ilerletmez tam aksine geriletir. Peki ne yapmalıyız? Şimdiden belli başlı durumlara dikkat ederek başlayabiliriz. Bize bahşedilen vakti iyi değerlendirme fikri daha güzel ve anlamlı değil mi? Umarım farkındalık oluşturabilmişimdir :)
Reklam
Gerçekler, sevgilim
Bu sabah erken kalktım. Yüzüme üç kez gerçekler çarptım. Kanadı yüzüm, gözüme gerçek kaçtı. Gözümün sulandığını görenler ağladığımı sandı, oysa gerçek gözümü yakmıştı. Bu yüze gerçek çarpma ve göze gerçek kaçırma beni zinde yaptı. Dışarı çıktım, yolum uzundu. Nicedir yürümeyişlerimle biriken adımlarımı da yanıma aldım. Yorgunluğumu, kendini
Babamın Aşamadığı Kalın Demirleri
Sabah kalktığımda bütün bedenimde derin bir uyuşukluk hissediyor, büsbütün tüm benliğimi saran bir acıyla baş etmeye çalışıyordum sanki. Öyle ki yataktan kalkmak ve kalkmamak arasında düşünürken içeriye birdenbire babam geldi. "Hadi uykucu uyan, gün doğdu. Bugün doktorun seni ziyarete gelecek" diyerek benimle şakalaştı. Ardından daha o
Rainer Maria Rilke
Birinci Ağıt Kim duyar, ses etsem, beni melekler katından? Onlardan biri beni ansızın bassa bile bağrına, yiterim onun daha güçlü varlığında ben. Güzellik güç dayandığımız Ürkü'nün başlangıcından özge nedir ki; ona bizim böylesine tapınmamız, sessizce hor görüp bizi yok etmediğinden. Her melek ürkünçtür. Kendimi tutar bu yüzden, yutkunurum.
Keder Sana Yakışıyor
Ne kadar değişmişsin görmeyeli, Ellerin güzelliğini kaybetmiş nasırdan, Hüzün rengi almış saçlarının her teli Gözlerine gölgeler düşmüş kahırdan, Gözlerin ki, gördüğüm gözlerin en güzeli Ne kadar değişmişsin ben görmeyeli Böyle mahzun kederli değildin eskiden Fıkır fıkır gülerdi gözlerinin içi Dudakların nemliydi sevgiden, arzudan Yapraklarına
Reklam
Keder Sana Yakışmıyor
Ne kadar değişmişsin görmeyeli, Ellerin güzelliğini kaybetmiş nasırdan, Hüzün rengi almış saçlarının her teli Gözlerine gölgeler düşmüş kahırdan, Gözlerin ki, gördüğüm gözlerin en güzeli Ne kadar değişmişsin ben görmeyeli Böyle mahzun kederli değildin eskiden Fıkır fıkır gülerdi gözlerinin içi Dudakların nemliydi sevgiden, arzudan Yapraklarına
Keder Sana Yakışmıyor
Ne kadar değişmişsin ben görmiyeli, Ellerin güzelliğini kaybetmiş nasırdan, Hüzün rengi almış saçlarının her teli Gözlerine gölgeler düşmüş kahırdan, Gözlerin ki, gördüğüm gözlerin en güzeli Ne kadar değişmişsin ben görmiyeli Böyle mahsun kederli değildin eskiden Fıkır fıkır gülerdi gözlerinin içi Dudakların nemliydi sevgiden,
“Geçmedi ne günler, Ne geceler, Aşk’ı öğrendik kaybederek, Böyle miydi diyorum Sevgiler eskiden? Aşk’a yazılan besteler? Bir devir biter,yenisi başlar Biri gider,diğeri kan ağlar
Keder Sana Yakışmıyor
Ne kadar değişmişsin ben görmiyeli, Ellerin güzelliğini kaybetmiş nasırdan, Hüzün rengi almış saçlarının her teli Gözlerine gölgeler düşmüş kahırdan, Gözlerin ki, gördüğüm gözlerin en güzeli Ne kadar değişmişsin ben görmiyeli.. Böyle mahzun kederli değildin eskiden, Fıkır fıkır gülerdi gözlerinin içi Dudakların nemliydi sevgiden, arzudan Yapraklarına çiğ düşmüş karanfiller gibi Baygın kokusuna anılarla beraber giden Böyle mahzun kederli değildin eskiden. Sevdiklerin vefasız mıydı bu kadar? Ağlamaktan mı karardı gözlerin? Bir zamanlar göz yaşını sevmezdin, Şimdi nerden yaşardı gözlerin? Hasta mısın, yorgun musun, nen var? Sevdiklerin vefasız mıydı bu kadar?
Victor Hugo
Victor Hugo
Reklam
Keder Sana Yakışmıyor
Ne kadar değişmişsin ben görmiyeli, Ellerin güzelliğini kaybetmiş nasırdan, Hüzün rengi almış saçlarının her teli Gözlerine gölgeler düşmüş kahırdan, Gözlerin ki, gördüğüm gözlerin en güzeli Ne kadar değişmişsin ben görmiyeli Böyle mahsun kederli değildin eskiden Fıkır fıkır gülerdi gözlerinin içi Dudakların nemliydi sevgiden,
368 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.