yangın söndü
bağrım kırka bölündü
pınarlarım birer birer kurudu
sarı siyah oldu; altın çürüdü
bilmem hangi serzeniş vurdu umutlarımı
ayaklarımı kırdı bilmem hangi beddua
o öldü nuyageva
ben, ejderin aşınmış günlüğünde korkuyum
bir vadiden bir dağa söylenen son türküyüm
ne sabah ne ikindi sonrası sarar beni
yalnız ihmal edilmiş duygular arar beni
ırmağı tanırken yanıldım önce
sanırdım ki her şey bulduğum gibi
toprak bulduğum gibi, yaprak bulduğum gibi
güneşi ararken kıvrımlarında
ırmak bulduğum gibi