Eşkiya (1996)
Beni hapiste vurdular ölmedim. Hastalandım bi ciğerimi orda bıraktım gene ölmedim, çok dövdüler beni kan kustum ama ölmedim, yaşadım, seni bir kez daha görebilmek için yaşadım. Şimdi bana dediler ki; kimse sesini duyamıyormuş. Susmuşsun. Benimle de konuşmayacak mısın Keje. Sesini duyamayacak mıyım..?” youtu.be/4qaGnAp-LeU?si=...
İĞDİŞ BEDEVİ
atlayıp karıncama biraz eski bir çölü yetişmeliyim yüreğimin haydutlarına babama ısmarlayıp ceninden kılıcımı ey benim erginliğim belki yine gelirim dehlerim karıncamı bir uzun yolculuğa o maki tarlasında yırtılırken acılarım bitsin derim kaktüsler başlasın dikensiz orman kim demiş kervanların soygun kılavuzuyum bay hörgüç size ilk kez
Reklam
Koca Ahmet
Koca Ahmet bu dağlarda bir destandı. Analar, ağlayan çocuklarını, Koca Ahmet geliyor diye avuturlardı. Koca Ahmet bir dehşet olduğu kadar bir sevgiydi de. Koca Ahmet bu iki duyguyu yıllar yılı bu dağlarda yan yana götürebilmişti. Bunun ikisini bir arada götüremezse bir eşkıya, dağlarda bir yıldan fazla yaşayamaz.
Yolcu giz, çoğaltır karanlığı, işte tekliğimi hazırlıyan yüzüm beklemenin en duruk durağı gelir gelir geçer karıncalar, yüzüm yolcu gelir geçer güzü aşkımın, ya beni kim alır yüreğimden sabrımı kaçırtır bir eşkiya akşam birikmiş tortusunu hüznümün durulsa gök ince bir güneş düşse durağa yolcu yüzüm hiç güneş görmemiş bir yanları bir yanları vücudumun hiç güneş görmemiş sırtım kollarım bacaklarım memelerim karnımın altı ve gerim
Kişi sevdiğinin kaderinden pay alır demişler
Olmanın bilgisi kitaplarda vardır ama kendisi olanla hemhâl olmadan ele geçmez. Hâl sirayet eder demişler. Derdin ne ise, ona sahip olanlarla beraber ol ki derman bulasın. Eşkıya olmak istiyorsan evliya eşiğinde tüketme ömrünü, velayet derdine düşmüşsen kendi kalbine eşkıyalık eyleme! Kişi sevdiğinin kaderinden pay alır demişler, hemderdini öyle bir sev ki derman senin olmamaya utansın!
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.