Şaka olsun diye, “Baba ben Londra’ya gitsem, şu İngilizcemi ilerletsem” dedim. Şaka ya.... Kıkır kıkır güldü.
“Ah, bir oğlum olsaydı, ona neler neler yapardım, Londra’ya da yollardım, Paris’e de... İşimi de ona bırakırdım...”
Yüreğim burkuldu, sarsıldı, sanki koptu.