esma

esma
@esmaasnl
Bilecik
21 July 2005
39 reader point
Joined on January 2022
Şu anda okuduğu kitap
Bu gözler, ah bu gözler. Bunlara bir renk vermek mümkün müydü? O kadar süre bakamıyordu ki rengini belirleyebilsin, bakmak mümkün değildi, hele hele bakışları karşılaşırsa...
Sayfa 136 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Ah, onu ne kadar seviyordu yarabbi, ne kadar ateş ve arzuyla seviyordu.
Sayfa 136 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Onun için ölmek, ruhu büyük bir saadet esintisiyle dolduruyordu, onun temizliği, namusu, yüceliği için, bunlara hürmet edip taparak ölmekte bir büyüklük, başkalarına nasip olmayan bir mutluluk görüyordu.
Sayfa 130 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor

Reader Follow Recommendations

See All
Bir dostunun karısını seviyordu, kendine aile kucağını bir kardeşine açar gibi dostlukla açmış altın kalpli bir dostun karısını. Ve kadın bunu anlamıştı, zira hiçbir kadının böyle bir aşk ne kadar gizlenirse gizlensin, hissetmemesi mümkün olamazdı. Gözlerin derinliğindeki, dudaklardaki arzu ateşine hiçbir kadın ruhu hissiz kalamazdı. Demek biliyordu, fakat kabul ediyor muydu?
Sayfa 130 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Hem kendisinden daha ne istiyorlardı? O kalbinin ısrarlarına tahammül edip tabiat ve yaratılışın, herhalde o kuralların bin kere üstünde olan kuvvetlerin bağladığı ruhunu bu kadar durdurup idare ederken hayatını ezmeye, bu büyük aşkı yok etmeye ne hakları vardı? O ruhunun, gecenin derinliklerinde kızgın hücumlarla kuduran bir fırtına gibi, ihtiras ve heveslerini böyle gizledikten sonra daha ne istiyorlardı?
Sayfa 129 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Ve gözlerin, dudakların söylemekten, anlatmaktan o kadar titredikleri kalpten taşıp gelen şeyleri dillendirmek için müzik kendilerine yardım ediyor, sanki ruhları için bir kavuşma vesilesi oluyordu.
Sayfa 127 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Bu bir çeşit aşk gibi oluyordu, hiçbir zaman ne tamamen güven, ne tamamen şüphe olamayan ve asıl cazibesini bu belirsizlikten alan bir aşk, gölgelerin ve renklerin yarı hâkim olmasıyla beliren bir aşk, benzersiz, cana can katan, masum bir aşk oldu.
Sayfa 126 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Bu kadar samimi ve ciddi bir aşk, her kadının kalbinde uyuyan, derin, seçkin bir aşkla sevilmek arzusunu o kadar safça ve kuvvetle tatmin ediyordu ki...
Sayfa 126 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Ona, "Bak senin için ölüyorum, seni sevdiğim için, ölüyorum, fakat sen mademki bunu biliyorsun, işte artık mesudum... Ve başka bir şey istemedim, yemin ederim ki mukaddessin, başka bir şey istemedim" demek istiyordu.
Sayfa 125 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Fakat onun gözlerinin siyah, siyah ve kederli bakışlarında ruhunu eriterek cezbeden bir güzellik, onu bir saniyede sersem ve bitap bırakan bir büyü vardı ki hatta buna karşı koyamamaktan bile acı verici bir haz duyuyordu. Artık vücudu ve ruhunu hasta edecek kadar karşı koymaktan yorgundu; karşı koyamamak ona son cazibe, son neşe gibi geliyordu, arzu, bütün iradesini güçsüz bırakacak dereceye gelmişti; onun kokusuyla ölmek için yanına sokulduğu oluyordu, o zaman sarhoş eden bir zehir kokluyor gibi sararıp ölerek titriyordu.
Sayfa 113 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Onun için evlilik... Lakin bu ihanetsiz mümkün müydü? Onun için evlilik, Suat'ın kendini sevmesiydi, onun o kadar güzel ve ateşli olan gözlerinin kendisine ilgisini itirafıyla mümkündü. Halbuki bu, işte bir ölüm kadar büyük bir şeydi.
Sayfa 99 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Onun sesini öyle bir dinleyişi, onun yürüyüşünü öyle bir hissedişi, onun gözlerinin önünde öyle bir yanışı vardı ki bazen arzu ve özlemden, bazen ümitsizlik ve tutkudan haykırma arzularını güç yeniyordu.
Sayfa 94 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Onu ele geçmeyecek, sahip olunamayacak, bundan dolayı başka hiçbir kadında bulunamayacak şeyleri için, kokusu, bakışı, gülüşü için seviyordu ve bu koku kalbinin nefesiymiş kadar can yakıcı, bakışı o kadar temiz, gülüşü o derece masumdu ki bu sessiz ve hürmetkâr aşktan, bunlara karşı kalbinde beliren tapınmadan kendini men etmek razı olunacak bir fedakarlık değildi. Onun için, bu bir bakış için hayatlar verilecek pak ve mesut bir ruh özlemi oldu, ona o kadar serbest bir akış verdi.
Sayfa 92 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
O sadece bir esir, ruhunun esiriydi, ihtiyaçlarının esiriydi, çekici düşüncelerinin esiriydi.
Sayfa 92 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Ona şiir ve sevda, daima, daima bir tutku lazımdı.
Sayfa 92 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
144 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.