Yazarın Simyacı kitabından sonra okuduğum ikinci kitabı ve ilk okuduğum eserinde olduğu gibi bu kitapta da şaşırdığım ve hatta yazara hayran kaldığım birkaç noktalar oldu.
Kitabı okurken zihnimde beliren soru şuydu:
Veronika ölmek istiyor mu? Bence asıl sorulması gereken soru da bu olmalı. Veronika ölmek istemiyordu(!). Veronika'nın ölmesini isteyen şey ise; toplumun bize dayatmış, benimsememizi ve uygulamamızı zorunlu kılmış bazı "dar" kalıp düşüncelerdi. İnsanın iç benliğini dinleyerek, zamanın ve " anın " tadını çıkarıp, yaşadığımız her dakikanın bize bir mucize olduğu düşüncesiyle hareket edersek gerçek mutluluğu yakalayabileceğimizi anlatan bir eser...
Coelho, başarısız intihar girişimi ardından bir haftalık yaşamı kaldığını öğrenen ve bu sürede intihar düşüncesini sorgulamasına ve değişmesine neden olan Veronika'nın, ölüm ile yaşam arasında kaldığı sarsıcı bir olayı bizlerin de gerçekten yaşamımızı tekrardan gözden geçirerek içsel hesaplaşmamıza neden olan bir hikayeyi anlatılıyor.
Keyifli okumalar.
"-Neyse işte, şu anı seviyorum, dedim.
-Ama bu gerçek bir şey değil!
-Bu çok gerçek bir şey! Kesinlikle öyle. Neden olmasın ki? İnsanlar hiçbir zaman bir şeyin gerçek bir şey olduğunu anlayamıyorlar. Bu lanetlikten bıktım artık."