Allahummec' al sa' yi fihi meşkuran ve zenbi fihi mağfuran ve ameli fihi magbulen ve aybi fihi mestura, ya esme' as- samıin.
meali: 'Allah'ım! Bugün de gayretlerimi mükafatlandır; günahımı bağışla; amelimi kabul buyur ve gözümü -günahlara- kapa; ey duyanların en iyi duyanı!
Sen mapusta solan gülsün her yanın duvar
Sen ağlama kan olur bana o yaşlar
Sen hayatın küskünüsün acının suskunu
Sen yaylada bir baharsın, tarlada rüzgar
İçimde sana dair bembeyaz bir sevda var
Sen Toros’ta yağan karsın tarlada rüzgar
Sakın esme toz olur kapanır yollar
Sen eylemin yangınısın hayatın çılgını
Tenimde sana dair ürpertiler var
Sen Munzur’da akan çaysın yaylada bahar
Sen gülünce gül açar yine dağlar
Sen sevincin dudağısın sevdanın sapağı
Sazımda sana dair esintiler var…
Vedat Türkali'den Bir Gün Tek Başına kitabını okumuş ve anlatımına, diline, konusuna âşık olmuştum. Büyük bir hayranlıkla kitabın son sayfasını kapatmıştım. Şimdi bu kitabı okurken nasıl iki kitabı da aynı yazar yazmış olabilir diye düşünmeden edemiyorum. Kitap konu olarak baktığımızda oldukça kapsamlı ve güzel aktarıldığı zaman ilgi çekecek
Yaram derindir eşme,
Aman derdimi deşme
Sahurda börek yoktu.
Gözlerim oldu çeşme.
🥁
Yemekler boldur gâyet
ßeni de edin dâvet
ßirlikte yer içeriz
Şöyle ederiz sohbet...
~~~Hayırlı sahurlar~~~
Kimileri fırsatları yakalar, kimileri uçup giden fırsatın arkasından bakar
Alın size bir Zen bilmecesi:
İki erik ağacı var. Biri, soğuk kış boyunca kendini hazırlar, bahar esintisi geldiğinde çiçek açmaya hazır olmak ister. Diğer ağaç, bahar rüzgârı estiğinde çiçek açmayı düşünür; bu ağaç kış ayazında titrerken birdenbire ılık rüzgâr esme-ye başlamıştır. Durmadan hazırlanan erik ağacı çiçeklerini pat diye açma fırsatını yakalamaya hazırdır, oysa diğeri andan faydalanmış ve çiçek açmaya hazırlanmaya başlamıştır.
Ertesi gün bahar rüzgârı diner, kış soğuğu geri gelir. Sonunda, hazırlıklarını ihmal eden ağacın çiçekleri o yıl açmayı başaramaz.İnsanlar da böyledir.
Kader rüzgârı hepimiz için esecek. Bir fırsattan en iyi şekilde faydalanıp faydalanmayacağınız, uzun vadede hayata kendinizi adamanız ve hazırlıklı olmanıza bağlıdır.
Köleler itiraz etmeyip, kabullenmeyi seçtikleri için köledirler.
"Sizin istediğiniz gibi konuşup yaşamaktansa, içimden geldiği gibi konuşup ölmeyi tercih ederim." Sokrates
Gerçekten de söylediği gibi yapmıştır da Sokrates,
rüzgârın esme durumuna göre eğilip bükülmemiş, güce, güçlüye dalkavukluk yapmamış,
doğruları savunmuş; istediği gibi konuşup,
söylediği gibi de ölmüştür.
Milattan önce 15 Şubat 399 yılında baldıran zehri ile infazı gerçekleşmiş, ona infaz hükmü verenler ölmüş;
Sokrates ise fikirleri ve erdemi ile günümüzde hala yaşamaktadır.
Anısına ve insanlığına saygıyla..
Yaşar Kemal’in kısa romanlarından biri olan Yılanı Öldürseler, merkezine bir çocuk olan Hasan’ı yerleştirir. Hasan’ın annesi Esme, babası Halil ile istemeden, zorla evlendirilmiştir ve aslında Abbas isimli başka bir adamla aşk yaşamaktadır. Romanın ilk sayfalarında, Abbas Hasan’ın babasını öldürür ve daha sonra kendisi de hayatını kaybeder.
Bu başlangıcın ardından roman, ortadaki “namus” meselesinin Hasan üzerindeki etkilerine ayrılır. Çevresindeki insanlar, “Halil’in kanının yerde kalmaması için” Esme’nin öldürülmesi gerektiğini düşünür. Ancak farklı unsurlar nedeniyle, kimse gerekli görülen bu cinayeti işleyemez.
Köyün içinde, ama köyden tamamen kopuk bir hayat yaşayan Esme’yi öldürme sorumluluğu Hasan’a kalır. Yaşar Kemal; üzerinde kendi annesini öldürmek gibi bir sorumluluk bulunan Hasan’ın hikayesini yarı gerçek, yarı rüya gibi hissedilen, buhranlı bir roman ile anlatır.
Yılanı ÖldürselerYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202019.1k okunma
SPOİLER İÇERİR!!!
Yaşar Kemal ile tanıştığım kitap oldu Yılanı Öldürseler. Bir Anadolu hikayesi ve bir töre klasiği. Halil’in güzeller güzeli Esme’yi zorla kaçırması ve Esme’nin Abbas ile sevdalı olması hikayenin kan davasına ve töre cinayetiyle son bulmasına neden oluyor.
Halil’in , Abbas tarafından öldürülmesi Halil’in özellikle annesi ve yakınları tarafından olayın asıl müsebbibi olarak Esme görülüyor. Halil’in kardeşleri Esme’nin ailesinden korktukları için de kalleşçe bir yola başvuruyorlar ve Esme’nin oğlunu Esme’yi öldürmesi için türlü dedikodular , akla hayale gelmeyecek yalanlar ve iftiralarla Hasan’ın aklını çeliyorlar.
Esme , günahsız ve savunmasız Anadolu kadınını simgelerken Halil; ataerkil zihniyet ile büyütülmüş ve anası tarafından şımartılmış aslında içi boş “erkek” leri simgelemektedir.
Hasan’a köylü tabiri caizse bir zehirli yılanlar ordusu gibi saldırdıkça çocuk yaştaki Hasan da psikolojisi ve aklı onu kaçınılmaz sona götürüyor…
Yılanı ÖldürselerYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202019.1k okunma
Şu soğuk yağmurlarda esme,
Üzerim kirlidir bu İstanbul'da.
Bana tertemiz gülme,
Aldanırım ki hepimize yazık.
Üzerim pis kokar,
Ki oda layık değildir bir ömür.
Ben kendi kendimi aldatmışım,
Yaşamak ve ölmek arasında ince bir çizgi vardır. Bu çizginin sizden bekledikleri ile sizden istedikleri arasında ise çok daha kalın bir çizgi bulunur, ya varsınızdır ya da yoksunuzdur.