Yalnız Osmanlı lisanının ne kadar
ince ve zevkli bir lisan olduğuna ve fakat kolaylaştırmak için bir yol bulunamaclığına dair konu açıldığı sırada Can ile Margaret "Ey saha esme nigarım" şarkısının Rakım tarafındanyapılan tercümesini oradakilere naklederek herkesin övgüsünü kazandılar.
Sayfa 55 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Çevirmen: Emrah Balcı, V. Basım 2019Kitabı okuyor
Ah eden kimdir bu saat kuytuda
Sustu bülbüller,hıyaban uykuda
Şimdi ay bir serv-i simindir suda
Esme ey bad,esme canan uykuda
Başka aşıklardan almışsan nefes
Başka yerden, başka vadilerden es
Doğmasın ruhunda ani bir heves
Esme gülşenden ki canan uykuda
"Sizin gibi toplumdan dışlananlar ve ezilenler bile, diğerlerine biraz olsun merhamet gösteremiyorsa," dedi, "bu dünya için hiçbir umut kalmamış demektir." Sonra arkasını dönüp Esme'yi ambulansa doğru taşımaya başladı.
Allahummec' al sa' yi fihi meşkuran ve zenbi fihi mağfuran ve ameli fihi magbulen ve aybi fihi mestura, ya esme' as- samıin.
meali: 'Allah'ım! Bugün de gayretlerimi mükafatlandır; günahımı bağışla; amelimi kabul buyur ve gözümü -günahlara- kapa; ey duyanların en iyi duyanı!
Sen mapusta solan gülsün her yanın duvar
Sen ağlama kan olur bana o yaşlar
Sen hayatın küskünüsün acının suskunu
Sen yaylada bir baharsın, tarlada rüzgar
İçimde sana dair bembeyaz bir sevda var
Sen Toros’ta yağan karsın tarlada rüzgar
Sakın esme toz olur kapanır yollar
Sen eylemin yangınısın hayatın çılgını
Tenimde sana dair ürpertiler var
Sen Munzur’da akan çaysın yaylada bahar
Sen gülünce gül açar yine dağlar
Sen sevincin dudağısın sevdanın sapağı
Sazımda sana dair esintiler var…
Vedat Türkali'den Bir Gün Tek Başına kitabını okumuş ve anlatımına, diline, konusuna âşık olmuştum. Büyük bir hayranlıkla kitabın son sayfasını kapatmıştım. Şimdi bu kitabı okurken nasıl iki kitabı da aynı yazar yazmış olabilir diye düşünmeden edemiyorum. Kitap konu olarak baktığımızda oldukça kapsamlı ve güzel aktarıldığı zaman ilgi çekecek
Yaram derindir eşme,
Aman derdimi deşme
Sahurda börek yoktu.
Gözlerim oldu çeşme.
🥁
Yemekler boldur gâyet
ßeni de edin dâvet
ßirlikte yer içeriz
Şöyle ederiz sohbet...
~~~Hayırlı sahurlar~~~
Kimileri fırsatları yakalar, kimileri uçup giden fırsatın arkasından bakar
Alın size bir Zen bilmecesi:
İki erik ağacı var. Biri, soğuk kış boyunca kendini hazırlar, bahar esintisi geldiğinde çiçek açmaya hazır olmak ister. Diğer ağaç, bahar rüzgârı estiğinde çiçek açmayı düşünür; bu ağaç kış ayazında titrerken birdenbire ılık rüzgâr esme-ye başlamıştır. Durmadan hazırlanan erik ağacı çiçeklerini pat diye açma fırsatını yakalamaya hazırdır, oysa diğeri andan faydalanmış ve çiçek açmaya hazırlanmaya başlamıştır.
Ertesi gün bahar rüzgârı diner, kış soğuğu geri gelir. Sonunda, hazırlıklarını ihmal eden ağacın çiçekleri o yıl açmayı başaramaz.İnsanlar da böyledir.
Kader rüzgârı hepimiz için esecek. Bir fırsattan en iyi şekilde faydalanıp faydalanmayacağınız, uzun vadede hayata kendinizi adamanız ve hazırlıklı olmanıza bağlıdır.