Çığıltılar, sivri, kesik, çiğ, cırlak, kalın, kopuk, kesik... Çiğ... Karın kırışıyor, yayılıyor, yığılışıyor...
.
Tırnaklarını geçiriyor çarşaflara, sedirin sertliğine geçişmeye çalışıyor, zorlanıyor. Koyu karanlıklarında boz, belsiz gövdeler, çıplak, başsız, karınlı. Kımıl kımıl. Kör çevrintilerin içinde. Bir ıslık delindi. Tiz. Yalpalı dev eğreltiler. Kaygan altı. Koşuyor. Ardın ardın. Hızla çıvdı, boşluğa, başüstü. Gövdeler. Gömgök. Yığın yığın. Üstüste. Sürtünen, kıvrantılı. Yarık karın. Esmer. Yumuşak, tüysüz, devinen çatlak. Boydan boya. Açılıp kapanıyor. Sıcak. Ağır. Koku. Parmaklarını taktı, araladı. Kıpkızıl içi. Sıcak. Yara. Çekip aldı bileğini; emiliyordu bileği, derinlerde. Çığış çığış... Islak... Çığış çığış. Koku. Kupkuru genzinde. Koku. Ağır. Burnunu sokmaya çalıştı. Girmiyor. Çeneleri geride. Yetişemiyor. Çığıltılar, sivri, kesik, çiğ, cırlak, kalın, kopuk, kesik... Çiğ... Karın kırışıyor, yayılıyor, yığılışıyor...