Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Esra

Birden, "Çok şanslıymışım," dedi. "Nasıl yani?" "Hayatımda sen olduğun için." "Ben hâlâ senin hayatındayım."
Sayfa 248Kitabı okudu
Reklam
"Ah, Cade," dedim. Bir anda bir sürü duygunun akımına uğramıştım. "Seni tekrar bulduğuma çok sevindim. Seni özledim. Sen gittiğinden beri her gün. Seni bu şehrin her köşesinde aradım. Her zaman aradım, kalbim artık durma zamanı geldi dediğinde bile. Ölmüşsün gibi yasını tutmak zorunda kaldım. Veda etmek zorunda kaldım. Ve o zamandan beri hiçbir zaman eskisi gibi olamadım."
Sayfa 247Kitabı okudu
Ama şimdi gitmek zorundayım Cade kaybolmuştu ve ben artık onun yolunu aydınlatamıyordum. Artık onun haritası olamazdım. Kendi pusulasını bulması gerekiyordu.
Sayfa 224Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ona bir kez daha baktım. Hüzünlü mavi gözleri benimkileri delip geçiyordu. Onu her hücremle seviyordum, hep sevecektim.
Sayfa 224Kitabı okudu
Sanki suyun üstünde kalmayı başaramayıp kendi acılarımda boğuluyordum.
Sayfa 214Kitabı okudu
Reklam
İnsan hâlâ gerçek olmasını istediği bir rüyaya nasıl veda edebilirdi ki?
Sayfa 177Kitabı okudu
"Bunca yıl, birileriyle flört edip durdum. Bir şeyler arıyordum ama ne aradığımı bilmiyordum. ... "Bulana kadar ne aradığımızı bilemiyoruz bence. Sonra ben... seni buldum." ..."Ben de seni buldum." "Bunca zaman seni arıyormuşum, Kailey." dedi. "Sadece haberim yokmuş."
Sayfa 144Kitabı okudu
"Sanki dünyam birden tersine dönmüş gibi." "Biliyorum," dedi. "Ama buna hayat diyorlar." Gözümdeki yaşı silerek, "Nasıl yani?" dedim. "Tersine dönüyor, yükseliyor, alçalıyor. Bazen kendini tekrar ediyor, bazen korkutucu ve vahşi oluyor. Ama zaten yaşamak da bu."
Sayfa 126Kitabı okudu
"Yıllar boyu evsizlerle yaptığım röportajları düşündüm. "Sokaklarda insanlar sana bakıyor ama seni görmüyorlar."
Sayfa 123Kitabı okudu
Ama içimde bir yerlerde, hâlâ o yirmi beş yaşındaki kızın olduğunu biliyordum. O kız, kalbimi uzun zamandır hiç yapmadığı şekilde sürüklüyordu. Bana, "Git bul onu," diyordu. "Oralarda bir yerlerde. Sana ihtiyacı var." Derinlerde bir yerde, onun haklı olduğunu biliyordum.
Sayfa 101Kitabı okudu
Reklam
Sonra eski sevgilinizden tamamen farklı biriyle tanışıyordunuz ve bu iş yürür mü diye merak ediyordunuz. Bir daha çok uzun zaman önce sevdiğiniz gibi sevebilir misiniz merak ediyordunuz. Emin değildiniz ama deniyordunuz. Denediğinizde, kendinizi isteksiz de olsa bir şeyler yapmaya zorladığınızda, uzun zamandır uyuyan kalbinizin kış uykusundan uyanan bir ayı gibi yavaş yavaş uyandığını fark ediyordunuz. Açtınız, huysuzdunuz, kafanız karışıktı, şaşkındınız. Kıvılcımı tekrar hissetmek sizi şaşırtmıştı. Yıllar önce yirmi beş yaşınızda ve coşkuluyken sevdiğiniz adamla olduğu kadar şiddetli yanmasa da artık daha istikrarlı bir şekilde yanıyordu bu ateş. Sizi sıcak tutuyordu. Sonra bir gün gökkuşaklarını yeniden fark ediyordunuz. İşteyken pencerenizin önünde bir gökkuşağı beliriyordu. Bir tanesi siz marketteyken ortaya çıkıyordu. Terasınızda bir kadeh şarap içerken iki gökkuşağı bütün gökyüzünüzü dolduruyordu. İşte siz o zaman kırık, bir sürü yükle ağırlaşmış kalbinizin yeniden denemeye hazır olduğunu hissediyordunuz ve yeniden deniyordunuz.
Sayfa 100Kitabı okudu
Ama bu iş yürümezse, tıpkı benim yirmili yaşlarımdaki aşkım gibi hikâye mutsuz sonla biterse kalbinizde bir şeyler değişiyordu. Günlük tutan, hayalleri olan kızdan bir işi olan ve iş sonrası bir ya da üç kadeh şarap içen bir kadına dönüşüyordunuz. Otuz yaşındaysanız veya otuz beş. Gökkuşaklarından çok yağmur bulutlarının olduğu ve insanın kendisinden başka kimsesinin olmadığını artık açık ve netti. Hayaller ölmüştü. Günlüğünüzün anahtarını kaybetmiştiniz. Hatta günlüğünüzü yakmıştınız.
Sayfa 100Kitabı okudu
Yirmili yaşlarda hayat daha kolaydı. Özellikle de konu aşk olduğunda. Biriyle tanışıyordun, sen onları seçiyordun, onlar seni seçiyordu. Birlikte dünyayı fethedebilirdiniz. Paris'e taşınabilirdiniz. Bir sürü çocuk sahibi olabilir veya çiftçilik yapabilirdiniz. Günlük tuttuğunuz zamanlarda yazdığınız her şeyi yapabilirdiniz. Hayaller, parlak, çarpıcı renklerde yaşanabilirdi. Hayat sizindi, ikinizindi. Her şeye birlikte göğüs gerip birlikte yaşayabilirdiniz. Hayatınızı birine bağlardınız ve gerisi önemini kaybederdi.
"Aslında, her insanın kendini tamamlayan tek bir gerçek aşkı olduğuna inanmak istiyorum."
"Neredeyse otuz yaşındayım ama bazen hâlâ anne babasının onayını bekleyen çocuklar gibi hissediyorum kendimi." Omuz silkerek, "Sanırım hepimiz öyleyiz,"dedim. "Zaten yetişkinlikte yaşadığın büyük aydınlanma bu değil mi?" Başıyla onayladı, "Yetişkin olduğunda kendini hiç yetişkin gibi hissetmiyor oluyorsun."
535 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.