Esra Ayçiçek

Esra Ayçiçek
@esraaycicek
Sabitlenmiş gönderi
Gün batarken ileriden, çam ağaçlarının taze kokusu genzimi yakarken hayat akarken ve ben ellerimi yanaklarıma koymuş göğe bakarken hissettiklerim, düşündüklerim birbirine geçiyor. Hayat bir kez daha anlam buluyor ruhumda, tekrar yitirilip yeniden bulunmak üzere.
Reklam
Gül, ölümleri geride bırak
Her şeyin geçtiğini söylüyoruz birbirimize, kendimize. Bir teselli oluyor bizlere biliyorum. Ama geçen sadece kötü şeyler mi? İyi şeyler sonsuza kadar kalıyor mu bizimle? Kötünün geçmesini beklerken, ümit ederken iyiyi yaşayabiliyor muyuz yoksa o da mı zehir oluyor bize?

Reader Follow Recommendations

See All
Bir yerden sonra bütün belkiler anlamsız kalıyor.
Dünyamın sonunun gelmesinden korkarak yaşarken öğrendim ki bunun bitmesinin tek yolu o sona gidip orada kalmak. Bütün felaketler, bütün olumsuzluklarla, kaygılarla yaşarken kafamı kaldırıp ağaçları izlemeyi keşfettim. Pozitif olmak için değil. Bu dünyaya onlar kadar bile bağlı olmadığımı, önemli sandığım şeylerin önemsizliğini, her şey gibi ben ve dertlerimin de bir gün biteceğini kendime fısıldamak için.
Reklam
Herkes her şey hakkında her şeyi bildiğini sanıyor. Hayatı tanıdığını 3 5 kitap okuyunca acı çekince oldum sanılıyor sanırım. İyi de sanıyor kendini, ve terazinin bir kefesinde onlar var diğerinde sen. Ona göre onun ölçüsünde iyi olmalısın istiyor. Seni de biliyor sayıyor kendini. Seni tanımlıyor birkaç cümle ve biraz öfkeyle. Ona yanıldığını kim söylüyor peki, ben kapıdan sessizce çıktığımda
Bazı insanlar da ilişkiler de süslü boncuklarla dolu birer ip gibidir. Güzel gözükürler, bizler de isteriz bazen onlar gibi olmayı. Ve bu bir aldatmaca değildir. Güzeldirler gerçekten de ta ki bir gün ip kopuncaya kadar. Boncuklar soluncaya kadar. Kimse anlayamaz o harika şey nasıl bu hale gelir? Aslında bu hep bellidir ilk günden beri. Sadece görmezler. Karanlıkta kalmamış biri kalsa bile bilmemiş biri bilir mi karanlık günleri geçirmeyi?
Tam o anlarda bir yerlere, birilerine uyum sağlarken ilk düştüğüm boşlukta küçük oyunuma ara vermiş, bir başka dünyadan kendi dünyama bakıyor gibiyim. Dünyamı özlüyorum. Başka dünyaları yaşarken hep kendiminkini gözlüyorum usulca. Biteceğini ve döneceğimi fısıldıyorum kendime sessizce.
Yaşam bittiğinde geride kalanlar ile yaşadıklarım sıfırlanacak mı? Ben içindeyken beni her gün boğan şeylerin üzerini kim kapayacak? Kimler ellerinde çiçeklerle bana gelecek? Eksiği olduğum, ömrümü belirleyen her şey hatırlanacak mı birileri tarafından? Varlığım birkaç tekdüze iyi sözle mi geçiştirilecek yoksa gerçeklerle mi anılacak? Ya ben ne olacağım? Bütün bunları geride bırakıp mı gideceğim, ya da içime doğan gibi hepsini heybeme atıp zamanın sonsuz akışında kaybolup yiteceğim.
Buzlu bir camdan izlemiyorum dünyayı. Bizzat en dibimden, en içinden görüyorum. Yaşananlar benden ayrı akmıyor biliyorum. Gözlerimi usulca ufka dikiyorum. Bir sınır beliriyor ileride belli belirsiz. Hayat akıyor ve ben o sınırda kayboluyorum. İnsanlar geçiyor yanımdan ben o sınırda duruyorum. Sonra kavak ağaçlarının hışırtısını duyuyorum. Dönüyorum dünyaya. Yanıbaşımda duran hangi dünya artık bilemiyorum.
Reklam
Her şey bir anda olmaya başladı. Odalar dolmaya bir anda başladı. Birileri gelmeye başladı. Ve birileri bir anda gitmeye başladı. Heveslerim gelmeye, yaşam gitmeye bir anda başladı.
Hisler de ampute olabilir. Sadece sen bilebilirsin kanıtlayamaz, anlatamazsın sadece bilirsin. Biliriz
Bildiğimi sandığım her şeyi unutmak mümkün olur mu bir zaman?
Bir zamanlar dünyadaki herkese anlatmaya çalışırdım aslında olması gerekeni. Bir iyi niyet elçisi gibi herkesin bir gün anlayacağını sanarak devam ederdim kutsal görevime. Bir gün derdim, bir gün anlayacaklar. O zaman bitecek bu çabam. Çabam bitti, evet. Ama anlaşıldığım için değil asla olmayacak bir şeye inandığımı anladığım için bitti.
Bir kaybı paylaşıyoruz birlikte. Herkes kendince. Ben kaybettiğimiz şeyi güzel anma derdinde, o bir daha göremeyeceğini tekrar etmekte. Bir kaybı paylaşıyoruz birlikte. Dedim ya herkes kendince.
814 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.