Cenab-ı Hakk'ı tanıyan ve seven, nihayetsiz saadete, nimete, envâra, esrara; ya bilkuvve veya bilfiil mazhardır. Onu hakikî tanımayan, sevmeyen; nihayetsiz şekavete, âlâma ve evhama manen ve maddeten mübtela olur.
- "Esrara karşı; ama "esrar" diline kayıtsız... Alkole karşı; ama zaten akılsız...
Eroini tanımaz; ama kendini bir şeye vermeyi de bilmez... Fuhuş sektörünün karşısında; ama ense kaşımaktan öte ses vermeyen dertsiz... Zina meddahlığı yapmaz; ama sessiz seyirci... İntihar etmez; tükenici vecde de yabancı... Cinayet işlemez veya işleyemez; ama gerçek faili de tanımaz..."
O eşraf ki her birisinin boynunda on insan katili ...
O eşraf ki insan emeği sömürür yalnız.
O eşraf ki memurları kul eder, köylüyü köle gibi kullanır.
" Türkiye'de kritik yoktur, çünkü bir defa Türkler hâlen kasabalı zihniyeti ve itiyadındadır. 'Kimsenin tavuğuna kışt demeyeyim,' derler; 'Sırça köşkte oturuyorum, el âleme taş atmayayım,' derler. Bu kafa efrada ve etrafa pek bulaşmaz. O zaman da toplum ilerlemez."
Zorum ne takvimle. Günler, aylar devrilip geçiyor işte. Yetmiyor, esrara mı başlamalı, ne yapmalı? Başka türlü yaşanmaz bu kavanoz dipli dünyada. Söv, ana avrat. Ye, iç, zıbar. Biraz okur gibi yap.
Cenab-ı Hakk'ı tanıyan ve seven, nihayetsiz saadete, nimete, envara, esrara ya bi'l-kuvve veya bilfiil mazhardır. Onu hakiki tanımayan, sevmeyen nihayetsiz şakavete, âlâma ve evhama manen ve maddeten müptela olur.
Alkol ancak MÖ altıncı yüzyıl sonrasında, yani Hinduizm daha katı bir anlayış kazanınca yasaklandı. Brahminler yaygın içilen ve yine daha hafif bir keyif verici olan esrara yöneldiler.
Kurtlar Vadisi'ndeki rol dağılımı da böyledir; mertlik, vatanseverlik, cesaret, dürüstlük gibi ortak paydaya ve sömürülmeye açık hamasi duygularla harmanlanmış, her yaptığı mubah sayılabilecek, kendi gölgesinin karanlığını giyinip silahlanmış, sokaktaki sıradan insanı süper kahraman ilan eden prototipler. "Adam Asmaca" diye ulusal bir çocuk oyunumuz varken, Kurtlar Vadisi aslında kimseyi rahatsız etmemeli.