“Anlatacak ne var ki! Yaşadım ama, nasıl derler, kendi kendime yetecek şekilde, yani yalnız yaşadım; yalnız yapayalnız. Yalnızlığın ne demek olduğunu bilir misiniz?”
Tolstoy kitabını yazmaya başlamadan önce yardımcısına: -“Sakın ben sana diyene kadar kapıyı açma. Eğer çok acil birşey olursa kapıyı çal “demiştir. Yardımcısı ise bunu kabul etmiş ve yemek saatlerinde yemeğini kapısına koymuş. Günler geçmiş Tolstoy yardımcısının getirdiği yemekleri yemiyormuş. Endişelenmeye başlayan yardımcısı kapıyı çalmış ama açan olmamış. Efendisinden korktuğu için kapıyı da açamıyormuş. Yardımcısı başına birşey mi geldi acaba diye düşünüp akrabalarına haber vermiş. Eve gelen akrabaları kapıyı açınca şaşırtıcı bir sahne ile karşılaşmışlar. Tolstoy yerde cenin pozisyonunda yatmış,ağlıyormuş. Ne oldu diye sorduklarında: “ANNA KARENİNA ÖLDÜ”demiştir. Kitabı yazmakla ,kitabı yaşamak çok farklı iki eylemdir. Tolstoy kitabı yazmakla kalmamış , olayları görmüşçesine ,gerçekmiş gibi yaşamıştır...