Aşk, hayal edilenle gerçek arasındaki fark anlaşılıncaya kadar geçen süreyi kapsar.
Aslında en beceriksiz olanlar kendilerini en iyi görenlerdir, özgüven yanılsamasını çok daha fazla yaşarlar.
Ölemeyecek kadar canlı ve yaşayamayacak kadar ölüyüz.
Okur Takip Önerileri
Cinselliği kendilerinde inkar eden anne babalar, çocuklarında gördüklerinde dehşete düşerdi.
Negatif duygular olayları pozitif duygulara göre daha hatırlanır kılar, bunun nedeni olumsuz olayları hatırlamak ve ilerde tekrarlanırlarsa onlardan kaçınmak hayatta kalabilmek için kritiktir.
Sayfa 66Kitabı okudu
Ateş, insanı hem ısıtır hem yakar; su, insanı susuzluktan da kurtarır boğar da; rüzgar, insana serinlik de verebilir zarar da.
Sayfa 17Kitabı okudu
Küçük yaşlarda bir ebeveyninizi kaybettiyseniz, bu acının ne demek olduğunu çok iyi bilirsiniz. O acıyı tekrar yaşamanın beklentisi içinde olmak çok korkutucu olabilir.
Yaşayanlar unutmuştu bizi
Biz öldüğümüzle kalmıştık
Ah şimdi benim gözlerim
Bir ağlamaktır tutturmuş gidiyor
Özgürlüğün geldiği gün
O gün ölmek yasak!
Sizin hiç babanız öldü mü?
Benim bir kere öldü kör oldum.
Yıkadılar aldılar götürdüler.
Babamdan ummazdım bunu kör oldum.
Sevgiliyi dışarda öldürmek neye yarar? İçimizde yaşadığı müddetçe, biz sadece bir şeklin katili olmakla kalırız. Onu içimizde öldürebilmeliyiz. Unutmak budur
Bir kez ümit doğduğu zaman, insanın kalbi kendi başına hareket etmeye başlar. Sonra bu beklenti boşa çıktığında insan hayal kırıklığına uğrar. Hayal kırıklığı, güçsüzlük duygusuna davetiye çıkarır. İnsanın yüreğinde boşluk oluşur.
Aile içinde karılarına ya da çocuklarına şiddet uygulayanlar, hep zayıf karakterli adamlardır. Zaten zayıf oldukları için kendilerinden daha güçsüz insanları kurban seçerler.
Sayfa 294Kitabı okudu
Bana yakın geldin dedi, Sevdi.
Bana yakın geldin dedi, Vurdu.
Adlarını sordum İnsan dediler.
Sayfa 113Kitabı okudu
