Bana 1 yıl boyunca şehirlerarası yolculuklarda eşlik eden canım kitap! Okuması benim için zor olmasına karşın kitaptan aldığım haz o kadar büyük ki! Daha çok şair yanıyla tanıdığımTanpınar’dan okuduğum ilk roman Saatleri Ayarlama Enstitüsü. “Öncelikle bu roman ne anlatıyor, sonunda ne olacak?” beklentisiyle okunmaması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Her kitapta merak önemli bir unsur değildir. Bu da onlardan biri. Peki nasıl okuyalım? Elbette okuma geçmişi 3-5 kitapla sınırlı kalan benim vereceğim bir karar değil fakat okurken anlatıma, anlamına bakılması gerektiğini düşünüyorum. Roman; Hayri İrdal denilen, hayatında pek muvaffak olamamış bir saatçi çırağının saatin nasıl hayatının merkezi haline geldiğini, hayatını anlamlandırdığını ve onun saadet arayışını kendi dilinden bize aktarıyor. Okurken Hayri İrdal ile birlikte benim de içim boşluklar ve sorularla doldu. İnsan hayatına bir amaç, bir yön tayin etmediği sürece pek bir anlamsız oluyor, ne yaptığını tam olarak bilmese bile bir şeyler yapması gerekiyor Halit Ayarcı’ya göre. Herhangi bir ‘şey’ yapmak önemli olan, kendi boşluğunu duygularla süsleyebilmek… İnsanın insana değemediği, gerçekten anlaşılamadığı, bireyselliğin bu denli ön planda olduğu hayatlarımızı gerçekten yaşamaktan, gerçek hayatı anlamaktan korkuyoruz belki, cehenneme çevrilmesin diye arafa razı oluyoruz.