Kitap, okuyucuyu 'Şarkılarını söylemeyi unutan, yaratıcılığını mutfağına teslim eden tüm kadınlar için...' diye karşılıyor.
Dünyada kadın olmak zor, ancak sanki Anadolu'da kadın olmak daha da zor. Kadınlarımız, geleneksel roller ve cinsiyet eşitsizliğinin altında ezilirken, birçok sosyal alanda da negatif ayrımcılığa uğruyor. Yine de, tüm bu zorluklara rağmen; kadınların dirayetleri, yaratıcılıkları ve dayanışma güçleri ile her gün bu engelleri aşarak dünyayı daha eşit ve adil bir yer haline getirme umudu ve mücadelesi bitmiyor. Her bir kadın, kendi potansiyelini gerçekleştirmek ve topluma katkı sağlamak için eşsiz bir yeteneğe sahiptir. Kadınların cesaret ve azim hikayeleri, bu gücü daha da anlamlı kılıyor.
Bu kitapta da 13 farklı kadının hikayeleri anlatılıyor. Ela, Eftelya, Kader, Gonca, Setenay ve daha sayamadıklarımın hepsi içimizden biri. Kah yüzünüzde bir tebessümle kah hüzünle okuyacağınız bu hikayeleri, toplumsal farkındalık ve duyarlılığı açısından kıymetli buluyorum.