Servi
Eskiden beri ona mistik bir gözle bakılmış, nazardan koruduğuna inanıldığı için Eski Roma'da bahçelerin çevresine serviden çit çekilirmiş. Roma İmparatorluğu zamanında servi kerestesi pek makbul ve pahalı imiş. Büyükçe bir servi kütüğü bayağı bir servet sayılırmış. Bundan dolayı Pilinius'a göre kız çocu ğu olanın, ileride çeyizini karşılamak için bir servi fidanı dikmesi ådet imiş.
Bildiğimiz Defne
Tefne dalı ilk çağlardan beri zafer sembolü sayılır. Eski Yunanlılar tefneyi kutsal bir ağaç olarak Apollon'a adadıktan sonra Yunanistan ve İtalya'da Apollon mabetleri çoğaldıkça tefne koruları da artmıştır. Eski çağda tefnenin büyüden, bulaşıcı hastalıklardan ve habis ruhlardan koruduğuna inanılırmış, ruh hastalarını iyi etmek için yanaklarına ve boynuna tefne yaprağı sarılırmış. Apollon rahipleri bir keramet buyuracakları zaman tefne yaprağı ve meyvesi yerlermiş. Peygamberler bir şehre girerken ellerinde bir tefne dalı tutarlarmış. Dökülen kanın kefaretini de tefne üzerine alırmış. Onun için Romalı askerler zaferle sonuçlanan harplerden sonra silahlarını tefne ile temizlerlermiş. Encam tefne, böylece işte zafer sembolü olmuş. Sofu Hıristiyanlar kiliselerdeki kutsal suya batırdıkları tefne dallarından üzerlerine su serperlermiş. Tefneye yıldırım da çarpmazmış!
Reklam
Fransız eski Başbakanı Birand şöyle konuştu: "Türkiye'yi ortadan kaldırmak Müttefiklerin savaş hedeflerinden biri idi. Türklere kâh 'yaşayacaksın', kâh 'yaşamayacaksın' dersek bu onlarda yurtseverlik duygusunu uyandırır, çetecilik yaparlar. Mustafa Kemal ve çetelerinin bizim ülkemizdeki benzerlerine YURTSEVER denir.
Sayfa 578
Eski Germenler orman içinde yaşarlarmış. Uygarlaşmaya başlaınca köylerini kentlerini onlar da agaçlardan kurmuşlar. Evlerine binlerce yıl içinde yaşadıkları ormanlarda alıştıkları havayı yadırgamayacak bir biçim vermeye çalışmışlar.
Çünkü Karabük, biliyor musunuz, ne demek? Kara Orman demek. Fakat kim bilir ne zaman Karabük (Kara Orman) imiş. Ormanlar çoktan Karabük'ü çevreleyen dağların tepesine çekilmiş ve bucak şimdi çepeçevre stepin, zorla yaratılan bir stepin içine kurulmuş. Fakat bu stepi, bugünkü Karabük'ü kuranlar yapmış sanmayın. Eski Karabük'ün ve çevresindeki köylerin ahalisi öyle münasip görmüşler.
Biliyor muydunuz?
- Kiraz oralı ya. Dünyada ilk önce orada türedi o... - Biliyorum, o kıyılarda çıktığı için kiraz cinsine Giresun'un eski adı (Cerasus) takılmıştır. Cengâverliğinden çok boğazına düşkünlüğü ile ün salmış olan Romalı Lucullus MÖ 68'de Pontus Kralı Milthridates'e yenildikten sonra Giresun civarında kirazı İtalya'ya götürmüş ve oradan bütün dünyaya yayılmış. Türkçe adı "kiraz", Fransızca "cérise", İtalyanca "ciregiolo", Almanca "kirs- che", Ingilizce "cherry" sözcükleri hep Cerasus'dan (Kerazus okunur) türemişlerdir.
Sayfa 187 - Kuzey Anadolu OrmanlarıKitabı okuyor
Reklam
Mühimce mevkilere gelen adamların esaslı adetlerinden biri de galiba eski -ve kendilerinden geri kalmış- arkadaşlarına karşı gösterdikleri birazda şuurlu dalgınlıktı.
Sayfa 14 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Bir engel olmasa bile bir tiranda sağlam bir dostluk bulmak zordur, çünkü herkesin üstün­de oldukları ve denkleri olmadığı için merkezi kusursuz bir hakkaniyette olan, adımların her zaman eşit olduğu ve hiçbir şeyin aksamadı­ğı dostluğun sınırlarının dışında bulunurlar.
Sayfa 76 - Alfa Basım Yayım / 1.Basım 2015Kitabı okudu
Dededen kalma ateşin yalımları
Her Çukurovalının gönlünde bir gün gene eski yaşama dönmenin yalımı parlardı. Dağlara giden Yörüklere imrenerek, öfkelenerek, birazda sevinerek bakar, Çukurun sıtmasında, sarısıcağında, kan gibi ılık suyunda, pıtıraklı tarlalarında çalışmanın acısında eski günlerin bir gün geri geleceğine inanarak kendilerini avuturlardı.
Sayfa 11 - Yaşar KemalKitabı okudu
Mühimce mevkilere geçen adamların esaslı adeletlerinden biri de galiba eski ve kendilerinden geri kalmış arkadaşlarına karşı gösterdikleri bu birazda şuurlu dalgınlıktı.
Reklam
_Sık ve çok gülmek, zeki insanların saygısını ve çocukların sevgisini kazanmak, dürüst eleştirilerin takdirine layık olmak ve yanlış arkadaşların ihanetlerine katlanabilmek, güzelliği takdir edebilmek, başkalarındaki en iyiyi bulabilmek, sağlıklı bir çocuk, bahçelik bir arazi ya da daha iyi duruma getirilmiş bir sosyal durum yoluyla bu dünyayı
Histidin: Histamin üreten temel bir uyarıcı aminoasittir. Histidin, eski kaşar, turşular, ciğer, maya, şarap ve birada doğal olarak oluşur.
Sayfa 336Kitabı okudu
Histamin: Aminoasit histidinin yan ürünü olan bu vazodilatör, nabız sayısını artırır, kan basıncını düşürür. Eski kaşar, turşu, ciğer, maya, şarap ve birada bulunan histidinin aminoasidinden türetilir.
Sayfa 336Kitabı okudu
Noel kutlamalarına katılmayı, yıllık Noel toplantısında Noel ilahileri söylemeyi reddediyor- dun, o yüzden sınıftaki herkes diğer sınıflarla birlikte prova yapmak üzere toplantı salonuna giderken öğret- menlerin senin sınıfta yalnız kalmana izin veriyorlardı. Sıranda otururken bir anda seni kuşatan sessizliğin, üze- rinde Roma rakamları olan eski mekanik saatin yelkova- nından gelen tik takların ortasında, kendi isteğinle dışla- nan, tutumunu inatla sürdüren ama gururlu, inadıyla gurur duyan, olmadığın biriymiş gibi yapmayı reddetti- ğin için gurur duyan biri olarak Poe ve Stevenson ve Conan Doyle okurdun
Sayfa 72 - Can yayınları, 2014 Çev: Seçkin SelviKitabı okudu
216 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.