“Size böylesine hâkim olan kişinin iki gözü, iki eli, bir bedeni var. Yalnızca sizden fazla bir şeyi var: O da sizi ezmesi için ona sağlamış olduğunuz üstünlük.” (Etienne de La Boetie / Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev)
Genç yaşta yaşamını yitiren(33) Fransız düşünür Etienne de la Boetie'nin "Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev" adlı büyük eseri üzerinden onun felsefesini "KÖLE OLMA SANATI" video içeriğinde inceledim. İzlemek için: youtu.be/N6sX2UVyWh8
Reklam
Şapka çıkarıyorum....
“Yoksul, perişan ve akılsız halklar, uluslar, kendi yararınıza olanı görmemekte direnen sizlersiniz! Kendi gözlerinizin önünde gelirinizin en önemli kısmından mahrum bırakılıyorsunuz, tarlalarınız yağmalanıyor, evleriniz soyuluyor, ailenizden yadigar kalanlar alınıp götürülüyor. Öyle bir hayat sürüyorsunuz ki, kendinizin olduğunu iddia edebileceğiniz tek bir şeyiniz yok; görünen o ki, malınız mülkünüz, aileniz ve bizzat hayatınız size ödünç verildiği için şanslı olduğunuzu düşünüyorsunuz. Bütün bu zarar ziyanı, bu bedbahtlığı, bu yıkımı üzerinize salan yabancı düşmanlar değil, bir tek düşman, sizin sayenizde o kadar güçlü olan, onun için kahramanca savaşmaya gittiğiniz, onun azameti için kendi canınızı ölüme atmayı reddetmediğiniz. Üzerinizde bu yolla tahakküm kuran bu düşman iki göze, sadece iki ele, sadece bir vücuda sahip, şehirlerinizde yaşayan sayısız insan içinden en önemsizinin sahip olduğundan daha çoğuna değil, sizi yıkması için ona bağışladığınız güçten daha fazlasına sahip değil gerçekten de…” (Etienne de La Boétie – Gönüllü Kölelik (kulluk) Üzerine Söylev)
Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev - Etienne de la Boetie
Sayısız insanın isteyerek, dahası köle gibi tek bir tirana boyun eğmeleri, ne kadar utanç verici ve haysiyet kırıcı! Onlara mülkiyet üzerinde, ana ve babaları üzerinde, karıları ve çocukları üzerinde, dahası kendi hayatları üzerinde hicbir hak tanımayan bir tiran - nasıl bir insandır böyle biri? O, ne bir Hercules'tir ne de bir Samson'dur! Çoğunlukla halkın arasında bir cüceden, en yavşak korkaktan başka biri değildir - iktidarının asıl kaynağı, kendi gücü değildir; o, çoğu zaman en aşağılık fahişelere kölelik eder. Ona boyun eğenler, ne kadar aşağılık yaratıklardır! İki, üç ya da dört kişi tek bir kişiye karşı baş kaldırmadıklarında, bu anlaşılabilir bir cesaret eksikliğidir. Fakat yüzlerce ve binlerce insan tek bir kişinin vurduğu zincirlere sabır gösterdiklerinde, insanoğlunun saygınlığından ve irade özgürlüğünden geriye ne kalır? Bir tirandan kurtulmak için zorbalık şart değildir. Ülke artık ondan bıktığında, o kendiliğinden yıkılır. Yeter ki, aşağılanmış ve köleleştirilmiş olan halk onun elinden bütün haklarını alsın. Özgür olabilmek için, boyunduruktan kurtulmaya yönelik sağlam bir irade yeterlidir... Bundan böyle köle olmayacağınız konusunda kesin karar alın - işte o zaman özgür olursunuz! Tirandan desteğinizi geri çekin, işte o zaman o, altından kaidesi çekilmiş bir sütun gibi yıkılacak ve paramparca olacaktır."
Tiranın tepenizde durmasından rahatsız mısınız ? O zaman avuçlarınızı çekin, o zaten havada tek başına duramaz. Etienne de La Boétie
“… Burada üzerinde durmak istediğim sorun, bu kadar insan, bu kadar köy, şehir ve bu kadar ulus, nasıl oluyor da iktidarını yalnızca onların kendisine verdiği güçten alan tek bir tirana katlanabiliyorlar? Ey Tanrım nedir bu? Bunu hangi adla tanımlayabiliriz? Bu ne biçim bir beladır? … Koca bir düşman ordusu veya barbarlara değil, tek bir kişinin yaptığı haksızlıklara, yağmalara ve gaddarlıklara nasıl katlanıyorlar?...” Etienne De La Boetie İtaat Politikası: Gönüllük Kulluk Üzerine Söylev S.46
Reklam
“Gaddarlık, nankörlük ve adaletsizliğin olduğu yerde dostluk yoktur. Kötüler bir araya geldiğinde kurdukları toplum değil, komplo olur. Birbirlerini sevmezler, ama birbirlerinden çekinirler. Dost değil, suç ortağıdırlar.” Etienne de la BOETİE
138 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.