Hekimler tedavisi olmayan yaraları iyileştirmeye çalışmanın faydasız olduğunu söylüyorlar ve belki ben de uzun zamandır kendisine acı veren hastalık hakkında bütün hislerini yitirmiş olan -ki bu bile hastalığının ölümcül olduğunu gösterir- halka tavsiyede bulunmakta yanlış yapıyorum. Yine de mümkünse özgürlük sevgisinin bile o kadar doğal olmadığını düşündürten direngen kulluk etme iradesinin nasıl bu kadar derinlere kök saldığını keşfetmeye çalışalım.
Sayfa 28 - Alfa Felsefe
Halkın kendisi kul olmayı kabul edip kendi boğazını kesiyor; kul olmayı veya özgür olmayı seçebilirken özgürlüğü itip boyunduruğu seçiyor; felaketini kabul ediyor veya daha doğrusu felaketin peşinden koşuyor...
Sayfa 23 - ALFAKitabı okudu
Reklam
İnsanlar başkalarını baskı altında tutmak uğruna kendilerinin kul-köle olmalarına gönülden razı olurlar. Aynı zamanda herkesin tiranla özdeşleşip küçük tiranlar durumuna dönüşmesi, düze­nin özümsenmesine ve bu düzenin temelini oluşturan iktidar ilişkilerinin sürekli bir biçimde yeniden üretil­mesine yol açar.
“Boyunduruk altında doğup da özgürlüğün gölgesini bile göremeyip köle olmanın ne kadar kötü bir şey olduğunu anlayamayan insanların hoş görülmelerinin ya da bağışlanmalarının” (s, 37) gerektiğini belirtirken, gönüllü kulluğun yerleşmesinde iktidarın oynadığı role dikkati çeker.
Uuu
La Boétie, “Doğa’nın... herkesi birleştirmekten çok birler yapmayı istediğini” (s. 28) yazar.
Eğer iki kuşak köleleştirilirse, bundan sonra gelen kuşak, özgürlüğü hiç görmeyip tanımadığından dolayı pişmanlık duymadan hizmet eder ve ondan öncekilerin zorla yaptıklarını seve seve yerine getirir.
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.