Öncelikle insan yaşamının, çok fazla sayıda ve çok hızla değişen düşünceler, duygular, ve davranışlar ile birlikte, sürekli değişen bir fiziksel bedeni de içeren bir süreç olduğunu düşünmelisiniz. Bu yüzden yaşamınız evrim geçiren bir deneyimdir, sürekli bir akıştır. Siz bir nesne değilsiniz, bu yüzden herhangi bir etiket kısıtlayıcıdır, fazlasıyla yanlıştır ve genelleyicidir. "Değersiz" ya da "Aşağı" gibi soyut etiketler iletişim açısından bir şey ifade etmezler ve anlamsızdırlar.
Bugün Alevilik dediğimiz şey, Osmanlı ülkesinde 15. yüzyılın sonu ile 16. yüzyılın ilk yıllarında ortaya çıkan büyük toplumsal kargaşadan doğan bir ürün. Belli ki Anadolu’da İslam öncesinden beri varolan bazı inanç ve gelenekler buna eklemlenmiş. Belki ülkenin çok hızlı bir şekilde İslamlaşmasının doğurduğu bastırılmış tepkiler de rol oynamış. İslamiyeti doğrudan terketmek o devirde idamlık suç sayıldığı için, İslam geleneği çerçevesinde bir etiket aranmış. Öteden beri İslam dünyasında muhalefetin adı olan Alevilik benimsenmiş.
Hayat perdenin arkasında;
Hayatın öte yakasında.
Şu gaflet yükü insana bak;
Kendinden varlık cakasında.
Ve aşksız yobaz... İşi gücü,
Namazla Cennet takasında.