Bir sabah uyanıyorum
Pasparlak sımsıcak güneşin doğuşuna
İçimi ısıtıyor ruhumu aydınlatıyor
Her çocuk gibi koşuyorum, gülüyorum,
Umutla
Bir sabah uyanıyorum
Genzimde bir acı , yanma
"Benim yorganım maviydi,
Neden beyaz örttünüz üzerime?
Yastığım pamuk gibiydi,
Neden bugün taştan gibi?
Gece lambasını yakmayı unutmuşlar.
Oysa ki karanlıktan korkarım ben!
Yağmur mu yağdı acaba? Etraf toprak kokuyor."
Nigâr Hacızade
Belaruslu gazeteci-yazar Svetlana Aleksiyeviç, savaşı, şahidin anlatma yükümlülüğünü, edebiyatını, ömrü boyunca yanı başında olan sesleri anlatıyor.
Kaybedilmiş Bir Savaş Üzerine: Svetlana Aleksiyeviç’in Nobel Edebiyat Ödülü
Nobel Edebiyat Ödülü’nün bu yılki sahibi Belaruslu yazar Svetlana Aleksiyeviç, 7 Aralık’ta ödül
Benim yorganım maviydi, neden beyaz örttünüz üzerime?
Yastığım pamuk gibiydi.,neden bugün taştan gibi?
Gece lambasını yakmayı unutmuşlar. Oysa ki karanlıktan korkarım ben!
Yağmur mu yağdı acaba, etraf toprak kokuyor..
Beyaz kanatlı iki kişi geldi yanıma. Biri solumda durdu, diğeri sağımda. Sorular sordular bana hiçbirini bilemedim.
Yarım kalan cümlelerim vardı. Yüklemine kadar gelemediğim. Konuşmaya çalışıyordum ;ama kimse beni dinlemiyordu. İçimden bana ait birşey de terk etmişti beni.
Bir tek umudum vardı.
Duvardaki saat!
Tik tak tik tak....
Anne
Benim yorganım maviydi ,
Neden beyaz örttün üzerime anne ?
Pamuk gibiydi yastığım ,
Neden şimdi taş gibi anne ?
Gece lambasını yakmayı unutmuşsun baba Oysa bilirdin karanlıktan korktuğumu !
Yağmur mu yağdı acaba, etraf toprak kokuyor
Hafta Sonu değil ki ,
Neden yıkadılar beni ?
Hava serin... Şafak söktü sökecek. Etraf sessiz ve sakin... Ağaçların yaprakları titreşiyor. Kuşlar cıvıldaşmaya başladılar. Toprak mis gibi kokuyor. Müslüman saatinin başladığı dakikalar...