En kötüsü benim içimden kopup giden o şeydi. Sanki çok değerli bir parçamı kaybetmiştim. Belki aşka olan inancımı, belki kendimde fark ettiğim insanlara olan -zaten eser miktardaki- güvenimi... Sonuçta kaybettiğim o şeyin adını koymam gerekmiyordu. Olan olmuştu, sonuçlarına da katlanacaktım. Katlanmam gereken sorunlar ağırlaştıkça, ben daha da vurdumduymaz olmaya çalışıyordum.
tercihimi yokuş aşağı kullanmış ve vitesi de boşa almıştım.