Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.31
144 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Başlıktaki ifadeyle “insan insanın canavarıdır.”
İnsan özünde daima bir anlam arar. Hayatı açıklamaya ve anlamlandırmaya çalışırız. Bu yüzden de mitlere inanır ve mitleri sanatı, dini, gerçeği açıklamak, onunla baş edebilmek için kullanırız. Mitler aracılığıyla her an başımıza kötü şeylerin gelebileceğini varsayar ve korkunç olasılıklardan
288 syf.
9/10 puan verdi
Feo ve Kurt kapağı sayesinde onu gördüğüm andan itibaren dikkatimi çeken bir kitaptı. İçinde hayvanlar olan hikayeler beni her zaman büyülemiştir. Bu seferde aynı sihre kapıldım ve kitabı kısa sürede bitirdim. Yaşanan üzücü olaylar bir kenara bırakıldığında çok fazla problemi olmayan, basit ve akıcı bir anlatıma sahip iyi bir kurguydu. Bazı bölümler daha kısa olabilirmiş, özellikle Rus devrimi hakkında olan bölümlerde yaşanan bazı tekrarlar can sıkıcıydı. Kurtların yer aldığı tüm sahneleri çok sevdim, her ne kadar yazar bu kısımlarda kurtları olduğundan daha farklı göstermiş olsa da okuyucu rahatsız edecek ya da göze fazla batan bir an hiç olmadı. Feo ve annesi birer kurt vahşileştiricisi. Asillerin evcil hayvan olarak beslediği, dans etmeye ve eğlencelerde gösteri yapmaya zorladıkları kurtlar sorunlara neden olduğunda kurt vahşileştiricilerine gönderiliyorlar. Bunun temel sebebi kurt öldürmenin kötü şans getirecek olduğuna inanmaları. Feo ve annesi, onlara gönderilen yarı evcil kurtlara tekrar vahşi birer kurt olmayı öğretiyor. İkisi de hayatlarından oldukça memnun ve sahip oldukları tüm yaralara rağmen kurtlarla yaşamı seviyorlar. Ancak günlerden bir gün Çar’ın sözde emriyle kurt vahşileştirmeleri yasaklanıyor ve karşılarında sosyopat bir general buluyorlar. İşler bundan sonra oldukça karmaşık ve kötü gitmeye başlıyor. Her yaştan okurun gönül rahatlığı ile okuyabileceği bir kitaptı. Yazarın anlatımın sadeliğini sevdim, karakterleri sevdim, hikayeyi sevdim. Herkese tavsiye ederim.
Ülkenin neredeyse tamamını saran ekonomik krizden herkes nasibi almıştır.Fabrika da güzel maaş ile çalışanlar #ekonomik kriz ortaya çıkınca insanlar tatlı rüyaların dan uyanmak zorunda kalır.Zamanla domino taşı gibi fabrikalar kapanmaya,geçinemeyen hayat kaygısına düşen insanlar memleketlerine dönmeye başlar.Ekonomik kriz ailelerin içinde huzur bırakmadığı gibi anlaşmazlıklar,kırıcı ve sıkıcı tartışmaları gün yüzüne çıkartmaya başlamıştır.Bu da gerginlikler hat safhaya çıkarmıştır. Kahramanımız da bu olaylarından nasibini almıştır.Bir gün eşi haber vermeden babasının evine gider.O da bavulunu toplayıp memleketi Ordu Ünye'ye döner.Kendine yeşillikler içinde huzurlu bir ev ve yeni bir iş bulur.Evinin bahçesinde bir köpek,evinin içinde bir kedi beslemektedir.Yüzünde oluşan sivilcelerin doktora gittiğinde evcil hayvanlar ile ilgilenirken hayatımızı etkileyen olumlu yönlerini de öğrenir.Deniz ve yeşillik manzarasının tadını çıkartan insanlar hayvanlar ile de sıcak bir dostluk sergilemektedirler.Insanlarin birbirlerine destek olduğu,sevgilerini koşulsuz gösterdikleri.Hayvanlarin her anlamda özgür ve seviliyor olmaları hikayemizi daha sıcak hale getirmiş.Unutmayin hayvanlar,Yüce Rabbimin sessiz kullarıdır."Yeryüzünde yürüyen hayvanlardan ve gökyüzünde iki kadarıyla uçan kuşlardan ne varsa hepsi sizin gibi biter topluluktur."EN'AM SURESI 38. AYETI KERIME..Sahiplenen hayvanlar sevgiyi ölene dek kalplarinde yaşatırlar.Sevgi dolu bakışlarıyla minnet duygularını gösterirler.
İnsanların ve hayvanların mutluluklarıni,doğayı ve yaşayan canlilari ele alan sıcacık bir hikaye.
"Hayvanlar öylesine alınıp sonra da sıkılınca başkasına verilebilecek canlılar değildi ki!"
'Kayadır' abisi Azra abaya titap almış. Eyzesi öncesinde şöyle bir baktı tabii ki. Bence tamam, evirip çevirip okuyabilir artık.
Hayvanların hayatımızdaki yerini yanlış anlayan insanlar ve onları 'oyuncak' sananlarla iki
Aralık 2023 yılında basılmış yeni bir kitap, D&R de gezerken gözüme çarptı ve hayvanları da çok sevdiğim için, hem ismine hem kapağına sempati duyarak aldığım bir kitaptı. Mükemmel bir inceleme beklemeyin, sadece kendi yorumlarımla bir şeyler yazmaya çalışacağım. İçerisinde kapitalist düzenin politik bir şekilde eleştirilmesi anlatılıyor. Ama nasıl anlatılıyor? İnsanlar yerine hayvanlar üzerinden anlatılıyor. Bir nevi "Hayvan Çiftliği" kitabında olduğu gibi bir anlatım, insanlar yok, tamamen hayvanların olduğu bir dünya ve yaşanan sorunlar, adaletsizlikler, siyasal düzenbazlıklar ve bu kargaşanın içerisinde hayat yolunu bulmaya çalışan aktivist bir Alpaka. (Çiftparmaklılar takımının devegiller sınıfından, Güney Amerika’da And sıradağlarının yüksek, soğuk yerlerinde sürüler halinde yaşayan, uzun tüylü, tüyünden yararlanılan evcil bir hayvan.) Ben gayet keyif alarak, merak duyarak okudum, ilgisi olanlara tavsiye ederim.
Daha önce Yuval Noah Harari’den Homo Deus,Sapıens, 21.yüzyıl için 21 Ders kitaplarını okumuştum. İnsanın dünü,bu günü ve yarınına ilişkin kapsamlı bir üçlemeydi. Avcı toplayıcıdan modern insana meşakkatli bir yol hikayesine ışık tutuyordu yazar.
Kıtlıkların,savaşların,salgınların tarihi. Yapay zekanın,algoritmaların,nano teknolojinin önlenemez yükselişini ve bilişsel devrimin her yerden hissedilen ayak seslerini duyuruyordu yazar bize.
Modern çağın insanı kendisine,evrene yabancılaştırması ve bunun yarattığı yada yaratacağı varoluşsal boşluklar konusunda hayli soru birikiyordu zihninizde.
Tüfek, mikrop ve çelik insanın varoluşsal yolculuğunu benzer bir pencereden gösteriyor okuyucuya.
Bu sefer esas soruyu yerli Yali soruyor. Ve bu sorunun cevabını bulma arayışı kitabın temel amacına dönüşüyor.
Bu günkü bitkilerin ataları ilk nerede evcilleştirilmeye başlandı? İnsanlık hayvanları ilk nerede evcilleştirmeye başladı? Bu süreçler dünyanın her yerinde aynı hız ve oranda mı yaşandı? Bereketli hilal denilen bölge insanlığın kaderinde neden başat rol oynadı? İlk evcil hayvanlar, tarımsal ürünler neden bu bölgede ortaya çıktı? Yazının ortaya çıkış serüveni ve yazı neden yine bereketli hilal de boy gösterip gelişti? Mikropların kaynağı neydi? Mikroplar sömürgecilikte nasıl rol oynadı?
Daha bir sürü insanı düşündüren, merak uyandıran soru? Okuması biraz zaman aldı benim için. Ama keyifli bir yolculuk oldu.
·
Puan vermedi
Kitap çok güzel melody adındaki kızın hayatında bir çok engel var ancak kız pes etmiyor ve tüm azmiyle zorluklara karşı geliyor işte bu tüm engelli çocuklara çok güzel bir örnek ve melody yürüyemiyor konuşamıyor kalem dahi tutamıyor aslında kız çok zeki fotoğrafik zekası var ancak bunu hiç kimse bilmiyor en sonunda bir bilgisayar yardımıyla duygularını karşısındakine aktara biliyor ve bir bilgi yarışması okulda düzenleniyor kız yarışmayı kazanıyor ve kendine yeni arkadaşlar edineceği için çok mutlu çünkü kitap boyu engelleri olduğu için arkadaşları tarafından sürekli dışlanan bir çocuktur ailesi ise ona evcil hayvanlar falan alıyor mesela balığı ve bir köpeği vardı hikayeyi okurken tek nefeste okudum ve çok beğendim bir andan kitabın sonunda ne olacak diye merak ediyorum bir andan da kitabın bitmesini istemiyordum çok güzel her yaş için uygun bir kitap devamı ise içimdeki melody dir. onu da okumak istiyorum
Bir sene önce incelemesini yaptığım Vahşetin Çağrısı’ndan sonra şimdi de Beyaz Diş..
İki kitabın birbirine çok benzediği düşünülse de tamamen aynısı demek Jack London’a haksızlık olur diye düşünüyorum.Evet, olaylar her iki kitapta da soğuk kuzey topraklarında geçer. Bunun yanı sıra altın avcılığı, sadakat,sevgi,iyi ve kötünün zıtlığı, yaşama bağlılık, içgüdüler, hayvanlar üzerinden toplumlara yapılan eleştiriler de her iki kitapta da benzerken kurgu yönüyle farklılaşır.
Birinde sıcak yuvasından koparılıp özgürlüğünü kaybeden, türlü kötülükler gören Buck’ın yavaş yavaş kendi özgürlüğünü kazanmasıyla vahşi bir kurta dönüşmesi anlatılırken; diğerinde ise yarı kurt yarı köpek olan Beyaz Diş’in annesi Kiche’den ayrılışını, varoluş mücadelesini, yaşadığı tecrüberle yasaları öğrenmesini, sevginin iyileştirici gücüyle vahşi kurttan evcil bir köpeğe dönüşünü okuruz. Vahşetin Çağrısı gibi gerek olayların sürükleyiciliği gerekse diliyle bambaşka tatlar aldığım bir okuma serüveniydi. Okunmalı, okutturulmalı..:)
210 syf.
8/10 puan verdi
Yaşamak- Yu Hua
Belli dönem ve olaylar hakkında fikir veren kitapları seviyorum açıkçası. Yeni bilgiler edinme olsun ya da o dönem veya kültür hakında küçük bilgilerimin kitapta karşıma çıkması güzel bir his uyandırıyor.
Kitabımız Çin'de köyleri gezip hikayeler dinleyen bir gezginin, Fugui 'ye rastlayıp onun hikayesini
Vahşetin Çağrısı
Kitap, doğanın insan ve hayvanlar üzerindeki etkisini derinlemesine inceler. Hikaye, Buck adındaki bir evcil köpeğin, uygarlıktan uzak Alaska'nın vahşi doğasında hayatta kalma mücadelesini ele alır.
Buck, sahibi tarafından çalınarak Alaska'ya getirilir ve burada zorlu koşullarla karşılaşır. Yavaş yavaş vahşi doğaya uyum sağlar, içgüdülerini keşfeder ve liderlik özelliklerini geliştirir. Doğa kanunları ve yaşam mücadelesi, onu acımasız bir rekabetin içine iter.
Kitap, doğanın insan üzerindeki etkisini vurgular; insanlar ve köpekler arasındaki ilişkiler, hayatta kalma içgüdüsü ve vahşi doğanın acımasızlığı konularında derin düşündürücü bir anlam taşır. London, doğa ve insan doğası arasındaki bağı, vahşiliği ve uyumu bu eserinde ustalıkla anlatmıştır.
Keyifli okumalar.
Masallarla istanbul'u okuyorum serisinden ikinci kitap. Isminden de anlasilacagi üzere bu
kitap Üsküdari anlatiyor .
Yuvalarindan ilk uçuslarini gerçeklestiren
merakli ve kesifçi yavru güvercinler ak kanat ve
kara kanat Onlarla beraber istanbul'un essiz güzelliklerle dolu ilçesi Üsküdar'a
gidiyoruz Serimizin bu kitabinda Üsküdar'in
mimari yapisina ,Kuleli Askeri lisesine ,Çamlica
tepesine vb . daha pek cok yerine ait bilgilere yer verilmis yine egitici ve ögretici dili ile akici ve sikmayan her yastan okurun ilgisini
çekebilecek harika bir kitap.Kitapla sevgiyle
kalin .
• "Türkler, ince ruhlu insanlardir sevgili
güvercinler... Atalari, ince duygularinin ve sanat zevklerinin nisanesi olarak
sadece kus evleri, kus saraylar yapmakla kalmamis; leylek, kurt, tilki, ay!, geyik gibi evcil olmayan diger hayvanlar için de vakiflar ve hastaneler kurmuslardir. Oyle
ki, soguk kis günlerinde bu yabani hayvanlarin
aç kalmamalan için kar tipi demeden issiz dag baslarinda yiyecek birakmislardir."
Hayvan çiftliği eserini üniversite sınav değerlendirmesi sebebiyle okuma fırsatı bulmuştum. Yönetimin en güzel anlatıldığı eserlerden biri olan hayvan çiftliği oldukça akıcı bir kitap.
NOT: Spoiler içerir.
Kısaca karakterlere değinecek olursak:
Snowball (domuz): Hayvanlara okumayı öğretir, bir değirmen yapılması taraftarıdır. Lev Troçki’yi
258 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Beyaz Diş ünlü yazar Jack London'ın en ünlü eserlerinden biridir. Roman Yaban Hayatı'ndaki deneyimlerinden esinlenerek yazılmıştır ve yaban hayatı doğa ve evcil hayvanlarla insan arasındaki ilişkileri konu almaktadır.
Roman doğada bir kurt olarak doğan Beyaz Diş'in hayatını konu almaktadır. Beyaz Diş yabani doğada mücadele etmek zorunda kalmış ve hayatta kalma mücadelesi vermiştir. Ancak bir süre sonra Beyaz Diş'in hayatı insanların hayatlarıyla kesişir.
Roman doğanın güzelliği ve vahşeti arasındaki çekişmeyi ele almaktadır. Ayrıca insanlar ve hayvanlar arasındaki ilişkilerdeki karmaşıklığı da ele alır. Beyaz Diş'in hikayesi okuyuculara insana ve doğaya karşı bir saygı duygusu kazandırır.
Beyaz Diş Jack London'ın en ünlü eserlerinden biridir ve yaban hayatı doğa ve hayvanlarla insan arasındaki ilişkiler hakkında önemli bir mesaj verir. Okuyuculara doğanın önemini ve hayvanların insanlarla olan etkileşimlerini anlamaları için mükemmel bir fırsat sunmaktadır.