Ağaç anlatabilir kendini yağmura, hiç değilse fısıldayabilir.
bunu biliyorum.
kuş nasıl tarif edecek konsa yeryüzünde av,
uçsa bir ömür,
boynunda vebal..
BİR KEZ SEVDİM ONU
Sürüklenmişim ben sevda peşinden
Giderim ardından yollar yorsada
Çok hayaller kurdum gece düşünden
Seven şu kalbimi her gün kırsada
Bir kez sevdim onu taparcasına
Yüreğine kanca atarcasına
Sevgisini kalbe takarcasına
Beklerim hep onu bana arsada
Resmine baktıkça gözlerim yanar
Ona kavuşmadım içerim kanar
Görenler de beni mutluymuş sanar
Yakarım gönlümü ateş harsada
Ömrümü tüketip kavrulsam aşkta
Günlerimiz geçse birlikte meşkte
Hayal alemin de yaşasak köşkte
Sonu hüsranlara gidip varsada
Zeynep EROĞLU
Bir nehrin kenarındaki yalnız ve rengarenk bir çiçek gibidir bazı insanlar. Yanından gürül gürül sular akarken, kendisi susuzluktan günden güne solup gitmektedir.
Derman bulamaz bile bir damla su istemeye, boynunu büker ve yok oluşunu seyreder...
Rüyamdan döndüm ama yalnız
Seninle güzellikler arasında köprü kurdum
Gözümü kapatıyorum ve
Dünyaya senin gözlerinden bakıyorum
Benim dünyam aşk ile meşk ediyor
Ve içinde senin olmadığın aşk ölüyor
Senin elinde çiçek açıp
Benim elime düşen aşk!
Sen de benim gibi rüya kuruyorsun
Ve benim ellerimle saçını örüyorsun
Güneşi aydınlat gözlerinle!
Ve bir kere olsun ay'ı bana bahşet!
Ben bu camın arkasında oturuyorum
Ve senin gözlerinden dökülen yağmura bakıyorum
Sorun değil... Aç gözlerini!
Kederle dolu olsam da sorun değil
Benim paramparça kalbimle oynama!
Ben bu oyunun sonunu biliyorum
Yazıktır ayrı kalmak yazık
Ben yıllardır seninle aynı çatıyı paylaşıyorum
Valayar Alizade