"Kendi dünyasında yaşayan herkes delidir. Şizofrenler, psikopatlar, manyaklar, Yani, başkalarından farklı olanlar." "Yani, senin gibiler mi?" Zedka soruyu duymazdan gelerek devam etti: "Öte yandan bir Einstein var, zaman ile uzamın ayrı şeyler değil bir karışım olduğunu söylüyor. Ya da bir Kristof Kolomb, dünyanın öte ucunda bir uçurum değil başka bir kıta olduğunu ileri sürmüş. Ya da insanoğlunun Everest'in zirvesine ulaşabileceğine inanan bir Edmond Hillary var. Sonra Beatles, bambaşka bir müzik yarattılar, eski çağlardaki insanlar gibi giyindiler. Bütin bu kişiler ve daha binlercesi, hep kendi dünyalarında yaşadılar."
Söyleyeyim: Herkes kaybetti. Ölüm kazandı.
Hem tek bildiğimiz kimse kazanmıyor. Babil'in asma bahçelerinin sahibi mi kazandı? Muhteşem olan sultan mi kazandı? Roma'yı kuran mı, yoksa yakan mı? Hindistan'a kadar fetheden Iskender mi? Tüm dünyayı katleden diktatör mü? Everest'in tepesine ilk kez varan mı? Hep şampiyon olan atlet mi? En zengin olan mi? En güçlü, en kurnaz? En iyi? En kötü? Diriler mi, ölüler mi? Ağalar mı, paşalar mı? Efendiler mi, köleler mi? Kim kazandı! Söyleyeyim: Herkes kaybetti. Ölüm kazandı. Böyle devam ederse de hep o kazanacak. Sadece bir istisna var. Kızının ya da küçük oğlunun cennet olan gülüşüne bak: İşte bir tek o an için sevgi kazandı, ölüm bir kez için kaybetti...
Destek Yayınları 7.basımKitabı okuyor
Reklam
Yaşam büyük ve güvenli gemilerle sakın bir gezi mi, yoksa kendi teknenizle soluk soluğa bir yolculuk mu olmalı, bunun seçimi size kalmış...
Sayfa 201
Yaşamdaki cesaretimizin ölçüsü yaptığımız seçimlerde görülür. Sonuçları belirleyen de aslında bu seçimlerdir.
Sayfa 200
Cesaret, korktuğumuz halde doğru olanı yapabilmektir.
Sayfa 198
Bence her birimizin yaşama karşı sorumluluğu elimizden gelenin en iyisini yapmaktır.
Sayfa 117
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.