Okumak
Okumak Ve Tüketmek-1 Hangi kitabı, neden, nasıl, ne sürede okumalıyız soruları, her birimizin zaman zaman zihninde gezinen sorulardır. Çoğumuz tam anlamıyla aç kurtlarız. Hem o kadar açız ki, elimizden gelse, sürahiden süt döker gibi, kafatasımızı açıp içine kitapları aktaracağız. Ama bu mümkün olmadığı için, biz de bari gözümüzü doyuralım diye
Matematik Dünyasının En Ünlü Eskortu "Pi"
Nerden nasıl başlayacağım bilmiyorum. En son pi sayısını anlatırken sanırım 6 saate yakın konuştum. Ordan oraya dallanıp budaklanmaya o kadar müsait bir konu ki, ispatların içinden kalkamıyoruz. Bir çember düşünelim. Bu çemberin çevresinin çapına oranına biz pi diyoruz. Her seferinde tabi ki aynı çıkıyor, çünkü bütün çemberler benzerdir, bu
Reklam
YETER ARTIK!!! SUSMAYACAĞIM!!!
Size soruyorum! Hani din, dil, ırk ayrımı yapmıyordunuz? Kime sorsak din, dil, ırk ayrımı yapmıyorum der ama ufak bir şey oldu mu hemen başlarsınız ayrımcalığa. Evet Hatay'lıyım, evet Aleviyim, evet Arabım kime ne? Müslümanım! Benim hayatım, benim yaşamım size ne? Hatay'lı olan herkes RTE'yi tutmuyor, alevi olan herkes Allah'a şirk koşmuyor, Arap olan herkes Suriyeli - Afgan değil! Anlayın bunu artık yeter! İnsanlık nereye doğru gidiyor böyle? Ya bir durup düşünün ya ben - biz ne yapıyoruz diye bir düşünün! Ama siz düşünmüyorsunuz düşünmeye kalksanız bile kendinizi değil başkalarını yargılıyorsunuz! İnsan ne oldum dememeli ne olacağım demeli! Ya anlamıyorum ne yani biz alevi veya Arap olduğumuz için insan sayılmıyor muyuz? Şunu unutmayın dini, dili, ırkı ayrı olanlar da insan! Yani sizin kimseyi yargılamaya hakkınız yok! Lütfen biraz empati yapmaya çalışın, bizim yerimize kendinizi koyun! Hakaretler, küfürler, beddualar size söylenseydi bir düşünün ne yapardınız? Ne hissederdiniz? YANİ İLLA ÖLMEMİZ Mİ GEREK İNSAN YERİNE KONULMAK İÇİN!!!
Batum İphone Turizmi
Arkadaşlar gitmeden önce bu yazının sizin için faydalı olacağını düşünüyorum. Ben yaklaşık 3 gündür Gürcistan dayım. Batum yani onların söyleyişi ile Batumi. Nüfusu tahminim 200binden fazla şu dönemlerde. Ticaret belli ki yavaş yavaş gelişiyor. Limanları dolu dolu. Ticaretle ilgili belli ki çok fazla alana etki eden bir oluşumları var. Artvin ve
Sigaranın dumanından rahatsız olanlar olarak sesimi duyurmak istiyorum.
Başta babam olmak üzere, tüm sigara içenlere... "Sigaranın yararından çok zararı var demiyorum. Demek istediğim sigaranın hiç bir yararının oImadığıdır. Sigarayı bıraktığınızda hiç bir fedakarIıkta buIunmazsınız." Allen Carr "Bir taneden bir şey olmaz ya!" diyerek sigaraya başlayan milyonlarca gencimiz bulunmaktadır. Bu
Mutlu ve haz dolu olduğunuzu düşleyin. Kendinize ve diğer insanlarla uyumlu bir yaşam sürdüğünüzü düşleyin.. Kendi rüyalarınızı ifade etmekten korkmadığınız bir yaşam düşleyin... Başkaları tarafından yargılanmaktan korkmadığınız istediğiniz zaman "evet " istediğiniz zaman"hayır "diye bildiğiniz bir yaşam düşleyin.. Kimsenin
Reklam
Ocak Söner
Gelin size bir hikaye yazayım siz de okuyunca anlayacaksınız ki , gerçek kişiler ve olaylarla ilgisi olmayan hikayelerden biri değil , ''sabah bir postacı çıkıp gelse, kapıyı çalıp gelecek günlerimin özlemini gidermek, yeni günlerin sığlığına derinlik kazandırmak gayesine konservatuvarı kazandınız PİYANO lar sizin parmaklarınızın dokunuşunu
Kız Okulları Neden Yapılmamalı?
Kız çocuklarınızı 6 7 yaşlarındaki erkek çocuklarından ötürü okula gönderemiyorsanız oturun erkek çocuklarınızı ve bizzat kirli olan bu pis zihniyetinizi eğitin. Gelin size "Heterojen Sınıf"tan bahsedeyim. Her şeyi eğitim ve psikoloji temelinde anlatacağım, lütfen bunları dikkate alarak yorum yapın. İlkokul 2.sınıfa giden öğrencilerden
YÜRÜYÜŞÜN VÜCUDUMUZDAKİ ETKİSİ İnsan günde sadece 30 dakika yürüyerek hayatında büyük değişimleri başlatabilir. Sadece 30 dakika... Akşam yemeğinden 1,5 - 2 saat sonra yapılan 30-45 dakikalık hafif tempolu yürüyüşün insanı yormak bir kenara, tüm günün yorgunluğunu aldığını biliyor muydunuz? Bilmiyordunuz ve işten eve gelince çok yorgun
Köklerimiz olmasa şu an ne durumda olurduk?
Köklerimiz bizi anlık olarak 0'a çeken değerlerimizdir. Düşünün ki çok mutlusunuz. Ama mutluluğunuz azalmaya başlıyor. Bu demek oluyor ki mutluluğunuz azalan bir fonksiyonu temsil ediyor. Mutluluğun hissetmemeye başlayıp mutsuzluğa itildiğiniz noktada kök değiştirmiş oluyorsunuz. İşte sizi mutluluk noktasından mutsuzluğa çeken ve o an 0 yapan değer köktür. İstediğiniz işe girdiniz. Mutluluğunuz çok fazla, ancak gün geçtikçe patronunuz yüzünden bu mutluluğunuz azalmaya başlıyor ve en sonunda yediğiniz bir azar yüzünden bütün mutluluğunuzun kursağınızda kalıyor. Bu son azar sizin fonksiyonunuzun köküdür. Artık mutluluktan ziyade patron baskısından ve son gün yediğiniz fırçadan ötürü artık azalan bir fonksiyon biçiminde mutsuzluğa itileceksiniz, ta ki sizi 0'layabilen konveks yeni bir kök bulana kadar... Mutluluğunuzu azaltan ve sizi mutsuzluğa doğru iten etmenler sizin fonksiyonunuzdaki konkav noktalardır. Konkav noktalarda 2.türev negatiftir, ivme eksidir, fonksiyonun artış hızı da azalır değeri de azalmaya başlar bu noktalar rezalettir. Peki bizim denklemimizde, bizi 0 yapan değerlerimiz olmasa ne olurdu? Şimdi resme tıklayın ve bakın. Evet insan istediği her değere ulaşabilirdi. Bizi 0 yapan noktalar, ulasabileceğimiz noktalar kısıtlıyor. Bu noktalar olmadığı müddetçe tüm reel sayılara hükmedebiliyorsunuz. Ancak bu noktalar olmadığında ise benlik bütünlüğünüz kayboluyor. Dibi ucağı gözükemeyen e ve pi'ye bile kendini eşitleyen Hakan ile bile görebilirsiniz bu durumu.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.