Derler ki, " Çocuklar, Tanrı'nın insanlıktan vazgeçmediğini göstermek üzere, yeryüzüne yolladığı elçilerdir. "
Bir babanın evladına reva gördüğü bu iğrençliğe, hangi kul razı olabilir ki! Kim? Bu iğrençliği alkışlayabilir. Nedir, bu yaşanan iğrençlikler... Bizler yaşananları tahayyül etmeye ve okumaya dahi tahammül edemezken...
Sorarım sizlere, nasıl bir sevgi böyle bir kötülüğü yener. İmanlı ve inançlı olmak mı? Hadi diyelim, kuvvetle muhtemel sarsılmaz bir imana sahip olmak! Peki o halde, imanı kuvvetli bir kul, böyle bir eyleme kalkışabilir mi? Kalkışamaz değil mi? İmanla zulüm bir arada olamayacağına göre...
Peki! Bir annenin duygusuzlugunu, katılığını, gaddarlığını ve acımasızlığını nasıl izah edebiliriz. Hangi doğru cümle, bu yaşananları izah edebilir ki...
" Bir kadının suçlarını ve faziletlerini kocası yaratır. " derler. Peki! O halde, bir kocanın suçlarını ve faziletlerini de, karısı yaratmaz mi? Sizce...
Söyler misiniz? Karar verme yetkisini elinde bulunduran merci makamlar bile, bu eyleme caydırıcı bir ceza veremezken, bizlerin elinden ne gelir ki. Eylemin müsebbibine buğz etmekten başka...
Sevgili okurlar sessizce sevmek ve insanca yaşamak varken, hatalarımızın farkına vararak, geleceğe güvenle bakıp sevemez miyiz?...