Nimet ve rahmet-i İlâhiyenin fiyatı, şükürdür. Biz şükrü hakkıyla vermedik. Evet, rahmetin fiyatını şükürle vermediğimiz gibi; zulmümüzle, isyanımızla gazabı celb ediyoruz. Şimdi zemin yüzünde zulüm ve tahribat, küfür ve isyan ile, nev-i beşer tam tokada kendini müstahak etti ve dehşetli tokatlar yedi. Elbette bir parça hissemiz de olacak.
… biri Paşa’ya döndü ve “Sen Fahri Paşa mısın?” Diye sordu. Paşa “Evet” diye cevap verince bedevi “Uzat da bir elini sıkayım. Sen bizi aylar boyu Medine’ye sokmayan kahraman ve cesur adamsın” dedi.
«Rabbiniz değil miyim?» sorusu üç kere soruldu;
inananlar, her üçünde de «Evet» dediler.
İsyan edenler, ilkin
evet dediler, ikinci defa, üçüncü defa sustular.
Kâfirler, üçünde de hiçbir şey söylemediler.
Demirden sağnaklar altında uyur sevdiğim
göğsünde hazin ayak izleri eski Şubatların
onu yaralar kıpırdatıyor
ve o sertelmektedir yaralardan
kasıklarına boşalmaktadır nal sesleri
saçları bukleli bir çocuğu öperek uyandıran
içimize güneşler bırakan nal sesleri.
Keserle yontulmuş bir ağzı var sabahın
varınca bayrakları, marşları