Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
87 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
KARANFİL SADECE ÇİÇEK DEĞİL!
*** Okula gönderilmeyen ablalarıma ve yarası dikiş tutmayan kadınlara… diye başlayan bir öykü kitabı. Doğduğu toprakların kalemi olduğu kadar o toprakların erillerine gelen bir isyan var bu kitapta. Öykü okurluğu son zamanlarda sayısının arttığını gördüğüm bir tür artık. Ne mutlu bana ne mutlu yazanına… 14 öykü ile dikiş tutmayan yaraların
Karanfilin İzi Kaldı
Karanfilin İzi KaldıErman Şahin · Romanoku Yayınları · 202314 okunma
102 syf.
8/10 puan verdi
·
12 saatte okudu
Biz de aslında 'hayvan çiftliği'nde gibi değil miyiz?
George Orwell'in distopyalarına bayılıyorum. Bir çiftlikte insan yönetimine isyan eden hayvanların, daha iyi bir yaşam yaşayacaklarını sanmasını anlatıyor bu kitap. İnsan belasından kurtulduktan sonra bütün hayvanlar eşittir mantığında kurallar konuluyor. Başta verilen sözleri, kuralları unutuyor tabi hepsi; sanki başından beri her şey öyleymiş, asla değişmemiş sadece kendi kendilerinin öyle düşündüğünü sanmış hayvanlar, yavaş yavaş yönetimin -tabi ortada yönetim olduğunu bile bilmiyorlar- onlara dayattığı şeylerin, onlar için ne kadar problem olduğunu fark edemiyorlar. Hayvan sonuçta ne kadar aklı erebilir, ne kadar düşünebilir değil mi? Evet öyle fakat biz insanlar da bu problemleri yaşamıyor muyuz? Yönetimin nasıl biz fark etmeden zehirleyebileceğinin farkında değil miyiz? Yavaş yavaş kurulan düzenden bizim de haberimiz yok. Geçmişte yaşanan çoğu şeyi unuttuk öyle değil mi? Kesinlikle farkındalığı yaşatan bir kitap. Ayrıca George Orwell'in 'yoldaş' kelimesini iki distopyasında da kullanması çok hoşuma gitti.
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Anonim Yayıncılık · 2021245,6bin okunma
Reklam
Tebessüm etti ve baktı yüzüme ekledi, Kader değilmi bizi tanıştıran dedi? Evet dedim. Peki ya ayrı yaşatan? diye devam etti sözüne,o da Kader değil mi? Evet o da kaderden dedim. İsyan bize yakışmaz dedi ve gitti.
"Gençlik yıllarımda odaklanmadan çok fazla isyan vardı. Hatta insanlar bana "Hapse girdin ve birkaç yıllığına üniversiteye mi gittin?" diye sorduklarında bile. "Evet, üniversitede öğrendiğimi sandığımdan fazlasını hapishanede öğrendim." Acı gerçek bu." ~ Immortal Technique
... Çünkü çare, tevekkülde!
Belki biraz konudan sapmış olacağım, ancak bu gibi hikayeler -konuya biraz derinleşirsek- biraz da tevekkülsüzlüğümüzle ilgili sanki. Birçok insan, kimsenin kendisini anlamadığından yakınır durur. Hatta bu sosyal medya paylaşımlarımıza dahi yansır. Her yerde melankolik sözler, isyan içeren satırlar, birilerine laf göndermeler... Bunları neden yapıyoruz? Çünkü bu olan bitenlerin ardında yatabilecek hikmete odaklan(a)mıyoruz. Sonuç itibariyle, ettiğimiz isyanlarla, konuştuğumuz büyük sözlerle, dört bir yana duyurduğumuz şikayetlerle 'çaresiz' ortada kalakalıyoruz. Evet, çaresiz. Çünkü çare, tevekkülde...
Çocukların Dünyası

Çocukların Dünyası

@cocukduygusu
·
23 Nisan 22:41
#5
Hayırlı akşamlar! Bugün de, agresif ve sözde 'aşırı koruyucu' ebeveynelere dair bir örnek getirelim. 3 yaşındaki bir hastamıza, yatış işlemeleri kapsamında damar yolu açıyorduk. Doğal olarak, çok ağladı, hareketlendi, çırpındı durdu. Bu durum karşısında hastamızın annesi (annenin yorgunluğunu anlamakla birlikte) aşırı bir öfke ve
Sehl et-Tusterî (k.s.) buyurdular: - Cehâletten daha büyük bir günah ile, Allaha isyan edil- memiştir. Denildi ki: - Ey Ebâ Muhammed! Cehâletten daha şiddetli bir şey tanır mısın? Dedi ki: - Evet! Cehâleti bilmemek [cehl-i mürekkep]...
Reklam
Hep elli liralık dolduruyorum...
Ekonominin aşkla bile ilgisi vardır. Bazen çok yakın zamana ait bir kaç fotoğrafa, videoya denk gelirsin. Gözüne rakamlar çarpar. Şimdiye kıyasla ufacık rakamlar. Tüm olup bitenler, içine düşülen çapraşık durum, ötelenen hayaller, küçültülen tasarılar, "o da olmayı versin ne yapalım," cümleleri, gezilecek engin yerlerin evin salonlarından ötede sonlanışı ve topyekün bir ukdeye dönüşmek. Evet ukde. Düğüm, bir yumru. Toprak altından çıkarılmamacasına, ama her an her saniye içe atılanlarla şişen ve büyüyen bir ukde. Aşkın elle tutulan yerleri vardır. Bir kadının dudağından, ipek bacaklardan ya da bir şiirdeki en vurucu dizeden daha somut ama nedense inkar edilen yerleri...Mekanlar ve nesnelerle yaşanıyor güzellikler. Hafıza, bize bir şeyleri hatırlatan şeyler varsa yaşayabiliyor. Aşk, özü ve üsaresi çekilmiş bayat bir duygusallık değil. İstemek, emeğin hiçleşmemesi için diretmek, avcundakilerin senin arzun dışında un ufak olmasına isyan ve kudretli bir "niçin" sorusuyla tanışmak. Salt tenden ve salya sümük cümlelerden sıyrılmış, koltuk altındaki bir demet karanfilden de aziz, olup bitene kederlenen ve değiştirmek için çabalayan bir akıldır aşk. Bölüşmeyi ve yeni yerlerde çağıldamayı bilen, kuruyan toprakla hemdem, azalan kuzular ve yiten otları en azından farkeden... Aşkın ekonomi ile bir ilgisi vardır. "Ben hep elli liralık dolduruyorum," diyen adama sevda ve yürek yangısı bu yüzden anlatılamaz.
EVET ,İSYAN
Gök hırpalanmaktadır benim merakımdan. Itır kokan benim yumruklarımdır. Benim kavgamdır o , aşk diye tanınan.
İsmet Özel
İsmet Özel
İsmet Özel
Kesik kolları var aşkın döl ve inat barındıran. Hırpanî bir okşayışla akşam yanaşınca çocuklara ben karakavruk yüzümün arkasında kırbaçlayarak büyüttüğüm ağrıyı bırakıyorum bana ne çerçilerden, çerilerden, kullardan halksa kal'am onu kal'a kılan benim
İnsan egosunu tatmin etmek saçma sapan hallere düşüyor ya.
Reklam
Aliya İzzetbegoviç'in Türklere Yazdığı Mektup
"Merhaba efendim, ben Aliya. Aliya İzzetbegoviç. Bosna-Hersek'in cumhurbaşkanıyım. Sizi Devlet-i Aliyye'nin en güzel şehirlerinden birinden, Bosna Sarayı'ndan, sizin daha sık kullandığınız haliyle Saraybosna'dan selamlıyorum. Bu kısacık sohbetimizde, parçası olduğumuz Avrupa'dan, Avrupa'nın ve Batı'nın
167 syf.
10/10 puan verdi
Osmanlı sarayından Beyrut'a uzanan hüzünlü bir hikaye... İsyan Osmanli padişahınin 2.kusak torunudur. Adana da başlayan hikayesi, uzun yıllar ve yollar neticesinde Parise uzanır. İsyan ile beraber insan olmanın, çabanın, beklentinin ne olduğunu öğreniyoruz. Tadı damağımda kalan bir kitap oldu. Anlamlandiramadigim çevresindeki insanların İsyan
Doğunun Limanları
Doğunun LimanlarıAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 199832,2bin okunma
HAKSIZ YERE BİTEN HAYATLAR
Yasin Bey’in sağ kolundan tutan bir asker, sol kolundan tutan diğer askerle birlikte rutubet dolu, dar, karanlık koridorda ilerliyorlardı. Yasin Bey etrafı detaylıca inceliyordu. Nasıl olsa ömrünün geri kalanını burada geçirecekti. Dar uzun koridordan bir süre daha ilerledikten sonra sağ koluna girili olan asker Yasin Bey’in kolunu bırakıp
hayatta bazen her şey istediğimiz gibi olmayabiliyor. maalesef gerek aile gerek arkadaş bazen ise canından öte sevdiğin insan sana zarar verebiliyor. kimseye boyun eğmemeyi en sevdiğin insanların verdiği zarardan görmek insanın fazlasıyla canını acıtıyor belki kalbini acıtıyor, hissedersin bazen kalbinin gerçekten acıdığını, lakin insanı en çok yıpratan yoran şey ise bana soracak olursanız bence çaresizlik. yani demem şu ki elinden hiç bir şeyin gelmiyor olması, çaba vermek istersin ama sonuç alamazsın ya, buda insanı en çok yoran şey kısacası belirsizlik işte ya. canın yanar camı açar pencereden dışarı bakarsın derin nefes almak istersin ama aldığın nefesi alamazsın aslında anlamazsın hiç bir şey boş gelir batar o nefes insana, çünkü canın acıyor yapamıyorsun sesini çıkaramıyorsun elinden sadece izleme, susmak belki yeri geldiğinde keşke yapmasak ama isyan etmek. hayat insanı yoruyor evet bunu hepimiz biliyoruz. güzel şeyler sanki gün geçtikçe tamamen uzaklaşıyor gibi gelmiyor mu ya size de sanki her şey çok kötü sadece kötü şeyler oluyor gibi değil mi? bazen bana öyle geliyor. bazı insanlara bunu desek anlık duygu ile bunları düşünüyorsun vs diyeceklerine o kadar eminim ki. oysaki hayır insan üzülünce hayattan darbe alınca hayatın gerçekleri ile yüzleşiyor aslında bakılırsa. ve bence asıl o zaman herkes gerçekten içinden geldiği gibi konuşuyor içinden geldiği gibi davranıyor. ya ne kadar yazsam ne kadar anlatsam da asla içimdeki bu acı kırılan bu kalbim yanan canımın acısını asla unutmayacağım ve kelimeler yetersiz kalacak..... hayata devam etmeli miyiz, hayat yaşamaya değer mi????
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.