Hakikate göz çeviremeyengiller ve ona gözünü açamamacılar
“Peki ama madem satmayacağını biliyorsun, neden ısrarla böyle şeyler yazıyorsun?” diye devam etti kız acımasızca. “Yazmanın amacı geçinmek değil mi?”
“Evet öyle ama bu namussuz hikâye hep peşimdeydi. Yazmamak elimden gelmezdi. Yazılmak istiyordu.”
“İyi ama o karakter, Wiki - Wiki, neden onu o kadar kaba konuşturdun? Okurlarını rahatsız edecek, böylece editörler de hikâyeni reddetmek için bir sebep bulmuş olacak.” “Çünkü gerçek Wiki - Wiki de böyle konuşurdu.”
“Ama yakışık almıyor.”
“Hayat böyle,” diye cevapladı dobraca. “Gerçek. Hakiki. Benim de hayatı gördüğüm gibi yazmam lazım.”
"Beni sevdiğini söyledin, değil mi?"
"Evet."
"O zaman neden bizim eve gelip babamdan beni sana vermesini istemiyorsun?"
"Sen benim oğlum olmak mı istiyorsun?"
"İnsan babasını doğmadan önce seçemiyor ama ben seçebilsem seni seçerdim."
Sayfa 155Kitabı okudu
Yuvadaki Şeytan
Neden bütün ya da hemen hemen bütün modern evliliklerin mutsuz olduğu sorusu (sanki sadece modern evlilikler mutsuzmuş ve modern olmayanlar mutluymuş gibi), bütün edebiyatın -ciddiyetle- ve her beş çayı sohbetinin -ciddiyetten uzak bir biçimde- etrafında döndüğü, son moda sorulardan biri. Dünya üzerindeki her soru, toplumun
Ash birden radyoyu kapadı. "Seninle buraya neden geldiğimi düşünüyorsun, November?" Kız kardeşi bir soruna odaklanırken nasıl delici bakışlar atıyorsa, o da tıpkı öyle bakıyordu.
Nabzım hızlandı. "Neden mi?"
"Evet, neden ikiz kardeşimi, Akademi'deki eğitimimi bırakıp yanında olmak için hayatımı riske attım?" diye sorunca vereceğim cevabın onun için önemli olduğunu anladım."
"Şey..." diyebildim. Babam hep susmak bilmediğimi söylerdi ama şu an konuşma yetimi kaybetmiş gibiydim. Ash bekliyordu, yutkundum. "Şey, öncelikle, Aslanları durdurmak istiyorsun."
"Ulaşmaya çalıştığım sonuç bu değil."
Ash'i daha önce hiç böylesine ciddi görmemiştim, bu yüzden düşünmekte güçlük çekiyordum. "Sağlam bir risk almaktan hoşlandığın için?"
"Sana aşık oluyorum, November." deyince kalbim öyle bir çarptı ki yavaşlasın da bu sözlerin nasıl dengemi şaşırttığı belli olmasın diye nefesimi tuttum. "Sana saçma gelebileceğinin farkındayım. Odandaki o fotoğrafları gördüm, hikâyeni dinledim. Hayatın boyunca etrafında seni önemseyen insanlar olmuş, bundan eminim. Ama bu benim için çok yeni bir şey. Bana kendi Hanedanım dışında birini önemsemek öğretilmedi, hatta bunu yapmam açık açık engellendi."
Sayfa 118Kitabı okudu
- Kaç kişiye aşık oldun?
- Hiç kimseye.
- Bana bile mi?
- Sana, evet.
- Gerçekte başka kaç kişiye?
- Hiç kimseye.
- Peki kaç kişiyle - nasıl denir - birlikte kaldın?
- Hiç kimseyle.
- Yalan söylüyorsun bana.-
- Evet.
- Ziyanı yok. Bana yalan söylemeye devam et. İstediğim o zaten. Güzel miydiler?
- Asla kimseyle birikte kalmadım.
- Tamam, çok çekici miydiler?
- Neden bahsettiğini bilmiyorum.
Sayfa 133Kitabı okudu
- Beni neden burada tutuyorsunuz?
- Hasta olduğunuz için.
- Evet, hastayım. Ancak siz de biliyorsunuz ki onlarca, hatta yüzlerce deli özgürce dışarıda dolaşıyor, çünkü cehaletiniz yüzünden onları sağlıklı olanlardan ayırt edemiyorsunuz. Neden ben ve bu zavallı insanlar, dışarıda dolaşanların yerine burada günah keçisi gibi oturmak zorunda?
Sayfa 30Kitabı okudu
