Kriptopara ticareti hakkında bir sohbet (11.04.2021)
***:
Kardeşim selamlar, yorumda gördüm coin kripto vs ile ilgili sanırım baya ilgileniyorsun nerelerden alıyorsun neresi güvenli? Geçen btctürk ile ilgili bir haber vardı sıkıntılı çoğu yer var mı önereceğin bir yer
-------------
Moiz:
Selam ***,
Binance üzerinden işletiyorum. Güven kısmıyla ilgili sorun yaşamadım çünkü hesabı herhangi bir
Acemborulu ev
Araba yavaşlayarak her ay aynı gün durduğu çıkmaz sokağın başında durdu. Arka sağ koltukta oturduğu için tam sokağın girişini gören camını aşağıya kadar indirdi ve dökülmekte olan eski eve baktı.
"Devam edebiliriz Kemal..."
"Önümüzdeki ay son imza için de görüşeceğiz hanımefendi, sonuncusu aslında biraz haddinden fazla para istediği
Bir Nedeni Yok Yanlızca Öptüm
youtu.be/ze1c9Mg1EXs
Dudaklarım gerisin geriye çekildi; ağdalı bir sıvının ağır ağır örttüğü, korkunun biçim kazanıp ayağa kalktığı ve ‘hey bana bir şeyler söylemenin vakti geldi’ dediği zamanlarda bekledim seni; gözlerimi kapadım. Bekledim. Beklerken, özlemenin hangi geçitleri geçilmez kıldığını, hangi duyguların insanı hayata
Mescid-i Aksa
Tapınak Örgütleri 10 Mayıs (28 Ramazan) da İbrani Kudüs günü bayramlarında 30 bin Yahudi ile Mescid-i Aksa'ya baskın yapacağını Ramazanın ilk gününden beri bas bas bağırıyor zaten. Dün akşamdan beri Filistinlilere gaz ve ses bombalarıyla, plastik mermilerle saldırmalarını paylaşıyor herkes. Paylaşmaya da devam ediyor. Ki paylaşılmalı da zaten.
Sanırım bir detayı atlıyoruz.
Yaşananlar dün akşam aniden ortaya çıkmadı. Ramazanın ilk gününden beri bu saldırılar zaten vardı. Sorun şu ki; Mescid-i Aksa'da tek bir Müslüman'ın bu müamelelere maruz kalması ile yüzlerce, binlerce Müslüman'ın maruz kalması aynı ölçüde önemli. Slogan atmak hoşumuza gidiyor olabilir evet, bir iki paylaşım yapıp vicdan da rahatlatabiliriz. Ya da paylaşılanları beğenip ah vah da edebiliriz. Bu da bir seçenek. Ama daha etkin daha derin daha ortada sonuçlar elde edebilmek için önce bilmek ve bilinene sahip çıkmak gerekir.Inanmak gerekir. Kararlı olmak, yılmamak, arkasında durmak, UNUTMAMAK. Yoksa kınamayı seviyoruz, bu bilinen bir gerçek.
Bugün benim doğum günüm ve biraz yazmak istiyorum :) Hayatım boyunca pek çok kez neden var olduğumu, amacımın ne olduğunu bulmaya çalıştım. Henüz tam olarak cevabını bulmuş da değilim. Çok yıpranıp çok ağlayıp çok üzüldüğüm günler oldu. Hep bir şekilde gözlerimdeki, kalbimdeki yıkımlar geride kaldı ve yine bir şekilde geride kalmayı başaracak. Belki çok şey götürecek ama gidecek. Eğer sen de bu satırları okuyorsan, gözlerin bu satırlar üzerinde gezintiye çıktıysa unutma ki ne durumda olursan ol, geçecek, hep geçmiştir zaten. Burada olduğum için, yaşadığım için, nefes aldığım için minnettarım hayata. Evet, bütün kötülüklere rağmen. Tüm bu olanlara son vermek istediğim, çok kırıldığım zamanlar olsa bile şuan en önemli şeyin yaşamın farkına varmak olduğunu, doğumun bir amacı olduğunu, buradaysam bir nedeni olduğunu anlıyorum. Siz de anlayın. Çünkü hayat gözlerinizdeki kırgınlıkların, boğazınızda düğümlenen o sözlerin, kalbinizde çırpınan acıların çok daha ötesinde. Kırdığınız kalplerin, kırılan kalplerinizin ötesinde. Şimdi biraz durup kendinizi dinleyin.
Kapat gözlerini, derin bir nefes al, elini kalbine koy. Kendini hisset. Ben, sen, biz iyi ki varız ve iyi ki doğduk. Bu satırlarda dolaşan gözlerin, iyi ki hayatta. Her şeye rağmen…
FE EYNE TEZHEBUN (GİDİŞ NEREYE?)
İnsan, nefes aldığı sürece, rızkı ve nasibi, onu bir gölge misali takip edermiş. Bunu bilmeyen ya da bilmezden gelen pek çok insan, elindekiyle yetinmeyip başkasının rızkına göz diker. “Rabbena, hep bana ve 'Haram helal ver Allah’ım” diyenlerin gözünü doyurmak zordur. Halbuki ne kefenin cebi var, ne de tabutun