Hacim olarak ufak ama önemi bakımından büyük bir eser. Aslında kısacık bir hikaye ama eskimiş, kokuşmuş, yarardan zarara dönüşmüş gelenekleri sorgulama açısından zamansız ve ölümsüz bir eser. Sahne oyunu ve/veya opera olarak şekillendirilmiş. Düz yazı olarak okumaya ve kendinize hayati dersler çıkarmanıza engel değil bu durum ama.
Brecht ilk kez nereden esinlendiğini belirtmiş, hatta esinlenmek ne kelime, neredeyse bire bir devralmış içeriği. Aldığı yer ise Taniko isimli bir japon tiyatro eseri.
Der Jasager, evet diyen demek. Neinsager ise hayır diyen. Jasager, japonlardan uyarlanan ve kahramanımızın geleneğin uygulamasına evet dediği ana versiyon. Neinsager versiyonu ise, sonradan eklenen, 'Kahraman, saçma geleneğin uygulamasına hayır! deseydi ne olurdu sorusuna verilebilecek muhtemel cevaplardan birisi.
Geleneğin ve dinin sorgulanması benim şahsi olarak çok önemsediğim bir mevzu olduğu için bana hitap etmekle kalmadı, herkesin de okuyup düşünmesini, gelenek ve adetlere karşı sağlıklı sorgulayıcı bir tutum benimsemesini arzu ettim doğrusu. Gelenek ve din dedik de, tıb anlayışımımız, siyaset anlayışımız, teknoloji anlayışımız, modern yaşam adet ve gereksinimlerimiz bu sorgulayıcı ve eleştirel tutumumuzdan uzak kalacak değil elbette.
Çünkü din, gelenek, aile gibi mefhumlar zayıfladıkça yerlerini yine başka şeyler dolduruyor ve eğer onları da mantık ve denetim süzgecinden hem de SÜREKLİ olarak geçirmezsek, onlar aynı şekilde kangren ve başa bela olabilir ve oluyor da.
Iyi okumalar olsun...
Cengiz Aytmatov yazıyorsa bu elbette mümkün. Matematik Bilimi’nin yapamadığını sihirli bir dokunuşla ‘’Edebiyat’’ yapar. Edebiyat, tam da bu noktada
